Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4893 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1501 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : DENİZLİ 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 05/11/2014NUMARASI : 2014/159-2014/758Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin davanın niteliği gereği reddine karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin davalının kızı olduğunu, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde eğitim gördüğünü, yıllık okul ücretinin 22.680 TL olduğunu, davalının gelirinin oldukça yüksek olduğunu, davalının eşiyle olan davası nedeniyle üzerine kayıtlı taşınmazları devrettiğini, banka mevduatlarını çektiğini, davalının arsalarının kamulaştırılması nedeniyle davalı ve oğlunun banka hesabına 3.500.000 TL yattığını iddia ederek, aylık 5.000TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalının dava dışı oğluna karşı istirdat davası açtığını, bu dava sonrası oğlunun, annesini ve davacı olan kardeşini etkilediğini, davalının da bu sebeple nafaka davası açtığını, ihtiyaçlarının davalı tarafından karşılanırken davacının kendi istek ve sözleri ile babasının desteğini reddettiğini, talep edilen nafaka miktarının fahiş olduğunu, diş hekimi olduğunu, geçmişte bir takım davalıya ait malların kamulaştırılmasının bu davanın konusu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 1.000 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm Dairemizin 05.12.2013 tarih 2013/14406E-17334K sayılı ilamı ile özetle; tarafların delil listesinde belirtilen delilleri tam olarak toplanmadan, ileri sürülen iddialar konusunda araştırma yapılmadan, davalının ekonomik durumu etraflıca araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği, mahkemece tarafların sosyal ekonomik durumları etraflıca araştırılıp, davacının giderleriyle, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde, hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile 900 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Bozmaya uyulmuş ise de, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; Türk Medeni Kanunu'nun 328/2 maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, anne ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların baba kız oldukları; davacının İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde eğitim gördüğü, yıllık okul ücretinin 22.680 TL olduğu, davalının emekli diş hekimi olup, halen kendisine ait muayenehane çalıştırdığı, kendi adına taşınmazları ve bir adet 2000 model BMW marka otomobili olduğu anlaşılmakla birlikte, davacının dava dışı annesinin sosyal ve ekonomik durumu konusunda herhangi bir araştırma yapılmadığı görülmektedir.O halde mahkemece yapılacak iş; özellikle dava dışı anne ile tarafların sosyal ekonomik durumları etraflıca araştırılıp, davacının ihtiyaçları, dava dışı annenin ve nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde, hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.