MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili; tarafların 2011 yılında boşandıklarını, boşanma davasında tarafların aralarında yaptıkları anlaşma gereğince velayeti davalı tarafta olan müşterek çocuklar için aylık 1900,00'ar TL (toplam aylık 3.800 TL) iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak davacının boşandıktan sonra beklenmeyen bir ekonomik kriz yaşadığını, işlerinin bozulduğunu ve ekonomik durumunun da kötüye gittiğini belirterek müşterek çocuklar için hükmedilen nafakanın ayrı ayrı aylık 600,00 TL'ye indirilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, celbedilen kayıtlara göre davacının işlerinin bozulduğu, bu nedenle işyerlerini kapattığı, taşınmazlarını sattığı ve davacının halihazırda işsiz olup gelirinin bulunmadığı, boşanma anındaki mali durumunu kaybettiği anlaşılmakla davanın kabulü ile müşterek çocuklar için ödenen aylık 1900,00 TL iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 600,00 TL ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli ve gelirleri de dikkate alınır.Hakim, nafaka takdirinde; tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, gelirleri arasında bir oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir.TMK. mad. 176/4 hükmüne göre ''Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Aynı şekilde 331. madde uyarınca; "durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır."Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir.Hakkaniyet bir bakıma adaleti deyimler. Fakat; sevgi, anlayış ve hoşgörü duygularıyla paylaştırıcı ve denkleştirici davranmak, adaletli davranmaktan daha başka ve daha ileride bir anlam taşır.Somut olayda; taraflar arasında 12.08.2011 yılında gerçekleşen boşanma davasında, anlaşma protokolüne göre davacının müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.900,00 TL nafaka ödemeyi kabul etmesine rağmen aradan kısa bir süre geçtikten sonra 23.02.2012 tarihinde eldeki davayı açtığı, boşanma davasından sonra davacının ekonomik ve sosyal durumunda menfi bir değişiklik bulunduğuna ilişkin mahkemece yapılan tespit yerinde ise de; müşterek çocukların 1996 ve 2004 doğumlu olup özel okulda eğitim görüyor olmaları, her geçen gün yaşları itibariyle ihtiyaçlarının artıyor olması, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları ile nafakanın niteliği nazara alındığında mahkemece yapılan indirim miktarı fazla olup, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.