MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 05/09/2013NUMARASI : 2013/261-2013/604Taraflar arasında görülen nişan hediyelerinin iadesine ilişkin alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı-k.davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Asıl davada; nişan bozulması nedeniyle davalı tarafa takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 11.600 TL ile kişilik hakları zarar gördüğünden 10.000 TL manevi tazminatın tahsili istenilmiş, Karşı davada ise; nişanın davacı-k.davalının kusuru nedeniyle sona ermesi nedeniyle 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, Mahkemece; nişanın davalı-karşı davacının kusurundan kaynaklanarak bozulduğu yolunda olumlu kanaat oluşmadığı gerekçesi ile davacının takıların iadesi ve manevi tazminat konusundaki davasının reddi ile davalı- karşı davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 19.11.2012 gün ve 2012/19620 E. 2012/23774 K sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verildikten sonra mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, Asıl davanın kabulü ile 13 adet Adana burması altın bilezik 11.050 TL, 1 Adet altın künye, 1 adet tek taş yüzük ve 1 adet taşlı yüzük 520 TL'nin davacı-karşı davalı tarafa aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedeli olan toplam 11.570,00TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir. Gerekçeli kararın da kısa karara uygun düzenlenmesi zorunludur.Ayrıca, İİK'nun 24/4.maddesi gereğince; taşınır tesliminde, borçlunun yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değeri alınır hükmü bulunsa da aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir.Mahkemece dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye gönderme yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve tutanakla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler hükmü gereğince cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Karar bu hali ile infazı kabil nitelikte bulunmayıp, hüküm fıkrasında tahsiline karar verilen ziynet eşyalarının niteliklerinin ve miktarlarının açık ve net bir şekilde belirtilmesi gerekir.Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.