Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4791 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20054 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İZMİR 2.TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 06/06/2013NUMARASI : 2012/106-2013/533 Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; davalının su abonesi olup, su borcunu ödemediğini, bu bu borcun tahsili amacı ile davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının ise takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile %40 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, İZ-SU Tarifeler Yönetmeliğinin 16/a maddesi gereği, su borcunun tahsili talebinden kaynaklanmaktadır. HMK'nın 266.maddesi gereğince; ancak çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşüne başvurulur. Hakim, kendisinin sahip bulunmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında özel ve teknik bilgiye sahip, başka bir deyişle o konuda uzman olması gerekir. Teknik konularda mutlaka teknik öğrenim görmüş olan mimar, mühendis, hesap bilirkişisi gibi kişiler bilirkişi olarak seçilmelidir. Somut olayda; su bedelinin tespiti yönünden avukat bilirkişiden rapor alınmıştır. Avukat, dava konusu su bedeli konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığından, avukat bilirkişinin raporuna dayanılarak hüküm tesisi mümkün değildir. Öyle ise mahkemece; konusunda ehil uzman bilirkişiden rapor alınıp, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.