MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 16/01/2014NUMARASI : 2013/460-2014/10Taraflar arasındaki tapu iptal- tescil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görevsizliğe yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirket ile davalı şirket arasında 15.03.2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre tapusu davalıya devredilen 3 parselde otel inşaatı yapmak için anlaşma yapıldığını, inşaatın %80-85 seviyesine geldiğini, kârının yarı yarıya paylaşılacağını, davalının kâr payını azalatmak için adi ortaklığa ait malları 3. kişilere devretmeye başladığını belirterek, 3 parselde kayıtlı zemin katta bulunan 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin adi ortaklığın mal varlığına dahil olduğunun tespiti ile davalı şirket adına kaytlı tapu kaydının iptalini ve 1/2 şer adi ortaklar davacı ve davalı adına tescilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, uyuşmazlığın adi ortaklık ilişkisinden kaynaklandığını, davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu beyan etmiştir.Mahkemece; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğundan, uyuşmazlığın tarafların ticari ilişkisinden değil, adi ortaklıktan kaynaklandığından, bu durumda TBK'nun uyulanması gerektiğinden ve davada genel mahkemenin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dosya kapsamından, davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 15.03.2012 tarihli "protokol" başlıklı adi ortaklık sözleşmesi ile 3 parselde daha önce davacı tarafından başlatılan otel inşaatının tamamlanması için anlaşma yapıldığı, sözleşmeye göre inşaatın tamamlanmasından sonra mülkiyetin 1/2 payının davacı şirkete devrinin yapılacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.Davada, adi ortaklığın tasfiyesi amacıyla ortaklığa ait aktif ve pasif mal varlığının tespiti ve tescili talep edilmektedir.TBK'nun 620.(BK'nun 520.)maddesinde; "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme" olarak tanımı yapılmıştır.Adi ortaklık, bir ticari işletmeyi işletmek şeklinde olabileceği gibi esnaf işletmesi veya hiç bir işletme olmaksızın bir kaç kişinin muhtemel kazancı paylaşmak amacıyla emeklerini ve mallarını bir araya getirme şeklinde de olabilir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde "Her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır" aynı kanunun 5.maddesinde "Aksine hüküm olmadıkça dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir" hükmü düzenlenmiştir. Davada tarafların Ticaret Siciline kayıtlı Ltd.Şti ve Aş. olmaları ve davanın da ticari işletmeleri ile ilgili bulunması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesi davaya bakmakla görevlidir.Bu durumda, mahkemece; davanın esası hakkında taraflardan delilleri sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.