MAHKEMESİ : AKHİSAR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/04/2013NUMARASI : 2006/280-2013/199Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali- tenkisi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı İ.. İ.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin ve davalının murisi A.. İ..'nin vefat ettiğini, 30.06.2006 günü açılan vasiyetnamesinde, Akhisar 1.Noterliğince düzenlenen 26.10.2004 tarihli ve ... yevmiye nolu vasiyetnamesiyle ... parselde kayıtlı 766 m² miktarlı taşınmazını davalı R.. A..'a vasiyet ettiğini öğrendiklerini; vasiyetnamenin şekil olarak yasaya aykırı olduğunu, vasiyetname tarihinde çok yaşlı ve hasta olan vasiyetçinin fiil ehliyetinin bulunmadığını; ayrıca, bu vasiyetname ile tasarruf oranından fazla olacak şekilde davacının saklı paylarının da çiğnendiğini ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline, bu mümkün olmadığında tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı iddialarının yersiz ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu savunup; davanın reddini istemiştir.Akhisar 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/51 Esas sayılı dava dosyasında da; davacı İ.. İ.., aynı sebeplere dayalı olarak, vasiyetnamenin iptaline, olmadığında tenkisine karar verilmesini istemiş, iş bu dava dosya ile birleştirilmiştir.Mahkemece; asıl dava yönünden, davanın açılmamış sayılmasına; birleşen dava yönünden ise, davacı İ.. İ..'nin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı İ.. İ.. vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davacı vekili; vasiyetnamenin, vasiyetname düzenlediği tarihte fiil ehliyetinin olmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece, vasiyetname düzenlenirken alınan doktor raporu gözönünde bulundurularak, murisin vasiyetname düzenlediği tarihte ehliyetsiz olmadığı kanaatine varılmıştır. Oysa, HUMK'nun 275 (HMK'nun 266) ve devamı maddeleri gereğince, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde hakim, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vermelidir. Sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere; vasiyetçinin vasiyetname tarihinde fiil ehliyetine sahip olup olmadığının saptanması da uzman bilirkişiler ve resmi sağlık kurulu raporu aracılığıyla yapılmalıdır. Sağlık Ocağı Tabibi olmakla birlikte bu konuda yeterli uzmanlığı bulunmayan doktordan alınan rapor geçerli değerlidir. Mahkemece, davacı tarafın itirazı da gözetilerek, bu husustaki tüm deliller ve belgeler toplanarak (Hastane kayıtları ve raporlar da eklenerek) bu konuda en yetkili sağlık kurulundan, Adli Tıp Kurumu Başkanlığından, heyet raporu alınması ve sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.