Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4712 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20084 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : URLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/11/2012NUMARASI : 2010/302-2012/538Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; 75 yıldan beri malik sıfatıyla nizasız-fasılasız malik sıfatıyla kullandığı 6 dönümlük arazinin Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/390 E. ve 2009/225 K.sayılı dosyasında davalı aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkili tarafından iyiniyetli olarak yapılan iyileştirmelerin bedeli ve dava konusu arazi içinde davacı tarafından dikilip büyütülen 120 adet ağaçların bedeli olarak 15.000 TL'nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece davanın kısmen ile, 9.508,00 TL'nın davalı Hazine’den tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Somut olayda; dava konusu U.. İlçesi Z... Köyü Gülbahçe İ... Mevkiinde ..parsel sayılı taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına kayıtlı olduğu Hazine tarafından diğer davalı İ.. R..ne tahsis edildiği anlaşılmaktadır.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Davada; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istenmektedir. Mahallinde yapılan keşif ve davacı tanık beyanlarında, davacının taşınmazı boşaltmadığı, dava tarihine kadar ağaçların meyvelerinin davacı tarafından toplandığı belirtilmektedir. Davacı, dava konusu taşınmazı tahliye etmeden sebepsiz zenginleşmeye dayanarak muhdesat bedelini davalıdan talep edemezler. Taşınmazın (muhdesatın) davalının kullanımına geçip geçmediği hususu dosya içeriğinden açıkça anlaşılamadığından bu durumun araştırılarak sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.