Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4696 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20053 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/07/2013NUMARASI : 2012/167-2013/498Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacılar vekili Av.D... B.... geldi. Başka gelen olmadı. Gelen davacılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldü.Belli saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili dilekçesinde; davalının, maliki bulunduğu davaya konu daireyi müvekkillerinin murisi F.. P..'a verdiğini, onun ölümünden sonra ise murisin eşi ve oğlu olan müvekkillerinin dairede oturmaya devam ettiklerini, ancak müvekkillerini daireden çıkarmak isteyen davalının aleyhlerine el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemli dava açtığını öne sürerek, müvekkilleri tarafından dava konusu daire için yapılan faydalı ve zorunlu giderlerin tespiti ile bedelinin davalı taraftan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların,müvekkili tarafından dairenin boşaltılması için gönderilen ihtarnameden sonra bir takım giderler yaptırdıklarını savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; dairenin tahliye edilmesi istemi ile davalı tarafından gönderilen ihtarnamenin davacılara 09.04.2010 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların ihtarnamenin tebliğinden sonra 25.06.2010 tarihinde yaptıkları sözleşme uyarınca yaptıkları giderler nedeniyle TMK. nun 994 maddesine göre iyiniyetli zilyet sayılmayacakları ve ihtarname tarihinden sonra zorunlu ve yararlı giderleri bu nedenle talep edemeyecekleri, buna göre davacıların ancak ihtarname tarihinden önce yaptıkları giderleri isteyebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davaya konu dairenin maliki bulunan davalı tarafından gönderilen ve 09.04.2010 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile davacılardan daireyi tebliğden itibaren iki ay içerisinde tahliye etmelerinin talep edildiği, akabinde davalı tarafından davacılar aleyhine 01.07.2010 tarihinde mülkiyet hakkına dayalı olarak el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemli davanın açıldığı, davacılar tarafından dava konusu daire için yapıldığı ileri sürülen giderler ile ilgili eser sözleşmesinin ise dava dışı yüklenici ile 25.06.2010 tarihinde imzalandığı anlaşılmaktadır. Şu halde, başkasına ait tapulu taşınmaza, tahliyesi yönünde gönderilen ihtarnameye rağmen kendi levazımı ile imalat ve eklenti yapan davacıların kötüniyetli olduklarının kabulü gerekir. Buna göre, kötüniyetli zilyet, TMK. nun 995.maddesi hükmü uyarınca ancak yapmış olduğu zorunlu giderleri talep edebilir. Somut olayda, davacılar, sözkonusu daireye 25.06.2010 tarihli eser sözleşmesi uyarınca imalatlar yaptırdığını ileri sürmüş olup, görüşüne başvurulan bilirkişi heyeti eser sözleşmesine konu imalatların mahallinde mevcut olduğunu bildirmiştir. Ancak aldırılan bilirkişi raporunda, yukarıda açıklandığı üzere imalatların niteliği konusunda bir değerlendirme yapılmamıştır.Bu durumda mahkemece; davacılar tarafından yaptırılan imalatların niteliği belirlenip, zorunlu giderler yönünden davalının mal varlığında yarattığı değer konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılması, sonrasında ise belirlenen değer üzerinden harç ikmal ettirilerek uyuşmazlığın esası hakkında hüküm verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekâlet ücretinin davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.