Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4621 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19378 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 17/09/2013NUMARASI : 2010/967-2013/626 Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde 125.00.-TL olan iştirak nafakasının yetersiz olduğunu belirterek 500.00.-TL ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir. Mahkemece iştirak nafakasının aylık 500.00.-TL ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda tarafların 14/09/2004 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, bu karar ile ortak çocuk için 125.00.-TL iştirak nafakası takdir edildiği, çocuğun 27/10/1998 doğumlu olduğu, çocukta dikkat ve aktivite bozukluğu bulunduğu, tarafların yeni evlilikler yaptığı, davacının öğretmen olduğu,eşinin babasının evinde kaldığı, kira ödemediği, aracı olduğu, davalının öğretmen olduğu, kira ödediği, evlendiği, 2007 doğumlu bir çocuğu daha olduğu anlaşılmaktadır . Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ortak çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; artırılan iştirak nafakası miktarı fazla olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.