Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4620 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17789 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : TOKAT AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 25/06/2013NUMARASI : 2013/24-2013/374 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde 200.00.-TL olan yoksulluk nafakasının yeterli olmadığını belirterek 750.00.-TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, aylık 450.00.-TL yoksulluk nafakası takdir edilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda, davacının ev hanımı olduğu, babasının evinde annesi ve babası ile kaldığı, kira ödemediği, davalının ise Devlet Hastanesinde çalıştığı, evli ve iki çocuklu olduğu, lojmanda kaldığı anlaşılmaktadır . TMK’nun 175.maddesinde “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer tarafın mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” 176/4.maddesinde de “tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir” denilmektedir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı taktirde; yoksulluk nafakası TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka taktirinde sağlanan denge korunmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.