Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4601 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20402 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : TARSUS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/02/2013NUMARASI : 2011/334-2013/87Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davaya konu aracı harici sözleşme ile davalılara satıp teslim ettiğini, davalıların sözleşmeyi feshederek ödedikleri 4.000.00 TL kapora ve verdikleri 11.000.00 TL bedelli bonoyu geri almak için dava açtıklarını, davalıların aracı geri verme borcunu yerine getirmediklerini belirterek aracın iadesine bu mümkün değilse 15.000.00 TL'nin faizi ile müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davaya konu edilen aracın dava dışı olan ruhsat sahibinin borcu nedeni ile haczedildiğini, davalıların açtıkları davanın sonucunun beklenmesinin gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir .Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.2918 sayılı Yasanın 20/d maddesi uyarınca trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmenin geçerliliği resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır. Burada sözü edilen resmi şekil, sözleşmenin noterde re’sen düzenleme şeklinde yapılmasıdır. Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilir. (HGK 2003/4-676 E.-639 K.sayılı kararında açıklandığı gibi) Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliği karşısında ödediği araç bedelini geri almak isteyen tarafın aracı karşı tarafa teslim etmesi gerekecektir.Somut olayda; mahkemece, daha önce bu davanın davalıları tarafından davacıya araç için ödenen 4.000.00 TL kaporanın ve verdikleri 11.000.00 TL bedelli bononun iadesi için açılan davanın sonucunun beklendiği ancak daha sonra kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Anılan bu dava dosyasında ise davaya konu aracın dava dışı ruhsat sahibinin borcu nedeni ile haczedildiği, yediemine bırakıldığı, satın alanların aracın bu nedenle ellerinden çıktığı iddialarının doğru olduğu, aracı teslim etme sorumluluklarının bulunmadığı, davaya konu bedellerin geri istenebilmesi için aracı teslim etme mükellefiyetlerinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Yargıtay tarafından onanmıştır.Bu durumda; ruhsat sahibi olan dava dışı kişinin borcu nedeni ile davaya konu aracın haczedilerek, davalıların elinden alınması ve aracın yediemine teslim edilmesi karşısında haricen satınalmış olan davalıların artık bu aracı kendilerine harici sözleşme ile satan davacıya teslim etmeleri hukuken ve fiilen mümkün değildir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekir iken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.