Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4586 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18084 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : TAVŞANLI 1. ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 03/07/2014NUMARASI : 2014/476-2014/378Taraflar arasındaki nafakanın artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; davalı ile Tavşanlı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2001/1354 Esas, 2002/35 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, en son Tavşanlı 3 Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2008/17-52 Esas- Karar sayılı kararı ile aylık ödenen nafaka miktarının 165,00 TL'ye yükseltildiğini, tarafların aralarında anlaşarak nafakayı her yıl artırdıklarını, en son 2013 yılı başında nafakanın 425,00 TL olarak kararlaştırıldığını, davalının son 7 aydır hiç nafaka ödemediği gibi, önceden yapılan anlaşmaya aykırı olarak yılbaşında artırılması gereken nafakayı da artırmadığını, nafakanın ekonomik şartlar ve günün koşulları dikkate alınarak 165,00 TL olan yoksulluk nafakasının 800,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştirDavalı cevap dilekçesinde ; eski eşi olan davalı ve müşterek çocuklarına nafaka ödemekte iken, müşterek çocukları okulu bitirdiğinden çocuğuna nafaka ödemeyi bıraktığını, davalıya ödediği nafakanın 160,00 TL olduğunu, 1,000 TL emekli maaşının bulunduğunu, talep edilen nafaka miktarının fahiş olduğunu, aylık 200,00 TL ödeyebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece ; hüküm fıkrasında aynen ''Tavşanlı İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014-50 Esas sayılı dosyasında davacı için takdir edilen aylık 425 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 40 TL artırılarak aylık 465 TL ye yükseltilmesine'' karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava konusu uyuşmazlık; davacı kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir.Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesi gereğince; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; en son Tavşanlı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/17 Esas ve 2008/52 Karar sayılı dosyasında yoksulluk nafakasının artırılması davası görüldüğü ve davacı Selma için ödenmekte olan 135,00 TL yoksulluk nafakasının 160,00 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, dosyadaki bilgi ve belgelerden taraflar arasında bu davadan sonra görülen bir nafaka artırım davası da bulunmadığı anlaşılmıştır.Tavşanlı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/17 Esas ve 2008/52 Karar sayılı dosyasındaki bilgi ve belgelerden, o tarihte davacının ev hanımı olduğu, davalının ise eczanede asgari ücretle kalfa olarak çalıştığı , iş bu dava dosyasında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmaları neticesinde ise; davacının ev hanımı olduğu, geçimine babasının yardım ettiği, kendisine ait bir apartman dairesi bulunduğu ve buradan 400,00 TL kira geliri elde ettiği, davalının ise emekliye ayırldığı, 1,000,00 TL emekli maaşı aldığı, annesi ve kardeşi ile yaşadığı, üzerine kayıtlı bir adet aracının bulunduğu görülmüştür.Bunun yanında, Tavşanlı İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014-50 Esas sayılı dosyasının, davacı tarafça başlatılan ve ödenmediği iddia olunan nafaka borcuna yönelik ilamlı icra takibine, davalının yaptığı itiraza ilişkin olduğu, yargılama neticesinde davanın kabulüne ve toplam alacak talebi yönünden takibin iptaline karar verildiği, kararda nafakanın 425,00 TL olarak takdir edildiğine ilişkin bir hüküm olmadığı görülmüş olup, İcra Hukuk Mahkemesi'nin görev alanı içerisinde nafaka miktarı tayininin bulunmadığı da her türlü izahtan varestedir.Mahkemece yapılması gereken iş; en son yoksulluk nafakasının artırıldığı 2008 yılından dava tarihine kadar geçen süre, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, geçim ihtiyaçları, nafakanın niteliği ve hakkaniyet ilkesi ile ÜFE endeks artış oranları gözetilerek, dava dilekçesindeki talebin de 160,00 TL nafakanın artırılması yönünde olduğu nazara alınmak sureti ile , en son belirlenen 160,00 TL yoksulluk nafakasında artış yapılması olmalı iken, yanılgılı değerlendirme sonucu yoksulluk nafakası miktarı 425,00 TL kabul edilerek, bu miktar üzerinden artışa karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş olup, bu husus bozmayı gerekirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, tarafların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.