MAHKEMESİ : MALATYA 3. ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİTARİHİ : 06/09/2012NUMARASI : 2012/45-2012/398 Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlunun A. T.. Y..'e ait Sanayi Sitesi ... Cad. No:.. Malatya adresindeki dava konusu halı yıkama tesisinde 23.07.2007 tarihinde Belediye Maski Müdürlüğü'nün görevli elemanları tarafından yapılan kontrollerde, ... abone ve ... sayaç nolu saatten 1000 m3 su sarf edildiği halde su borcunun ödenmediğinin tespit edilerek tutanak tutulduğunu, davalı hakkında 13.306,60.TL borç tahakkuk edildiğini, tüm ihtarlara rağmen borcunu ödemeyen davalı borçlu aleyhine 7. İcra Müdürlüğünün 2008/1803 takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde bulunduklarını ve davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, vaki itirazının iptali, takibin devamı ve 13.306,60 TL alacağın icra takip tarihinden itibaren gecikme zammı ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili duruşmadaki beyanında; davaya konu aboneliğin müvekkili adına olmadığını, öncelikle husumet yönünden davanın reddini talep ettiklerini bilirkişi raporunda belirtilen miktarın fahiş olduğunu, müvekkilinin keson kuyudan su ihtiyacını karşıladığını belirterek, açılan davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, takibe davalının vaki itirazının 4.847,47 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olaya gelince, dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusunun abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağa vaki itirazın iptali talebine ilişkin olduğu ve abonelik sözleşmesinin davalının işletmekte olduğu halı yıkama tesisine ait "Ticarethane" için düzenlendiği anlaşıldığından, davacı tüketici tanımına uymadığı gibi, olayda 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Hal böyle olunca, mahkemece Genel Mahkeme sıfatıyla ve genel hükümlere göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.