Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4576 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1900 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki yardım nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalının 05/09/2011 tarihinde okula kayıt yaptırdığı ve 14/06/2013 tarihinde okuldan mezun olduğunu, davalının eğitim süresi sona erdiği halde nafaka almaya devam ettiğini, gerek öğrenim süresinin sona ermesi, gerekse yaşı nedeniyle müvekkilinin davalıya nafaka ödeme yükümlülüğü bulunmadığından 2012 de hükmolunan 250 TL yardım nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir . Davalı usulüne uygun tebligata rağmen yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece; davalının 14/06/2013 tarihinde öğreniminin sona erdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, karar verilmiş, sözkonusu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Türk Medeni Kanununun 364/1 maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür.Aynı kanunun 365.maddesinin 2. fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir.Türk Medeni Kanunu'nun 328/2 maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.Hukuk Genel Kurulu'nun 07.06.1998 gün, 1998/656; 688 sayılı ilamında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir.Dosyanın incelenmesinden, davalının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılması için müzekkere yazıldığı, gelen cevabi yazıda davalının üniversite öğrencisi olduğu , ailesi ile birlikte oturduğu ikametin kira olduğu, annesinin emekli maaşı ile geçimlerini temin ettikleri, davalının çalışmadığı; davacının emekli olup, 3 adet ev kirası, 2 işyeri kirası bulunduğu, eşinin üzerine kayıtlı ev kirası ile davacının üzerine kayıtlı bir dükkanın bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu, davalının 29.08.2013'de ... Fakültesine dikey geçiş yaptığı ve dava tarihi itibariyle halen öğrenci olduğu hususu nazara alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken; davacının dava tarihinde halen öğrenci olduğuna dair müzekkere cevabı nazara alınmaksızın, davacının sözlü beyanlarına istinaden davanın kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir . SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.