Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4555 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3072 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde ... 11.İcra Müdürlüğünün 2010/4076 E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı kurum ile davalı arasında yapılan abone sözleşmesi gereğince davalıya su tahsis edildiğini; davalının kendisine tahsis edilen suyun kullanımından kaynaklanan borcu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptali ile inkar tazminatının davalıdan tahsilini vekaleten talep etmiştir. Davalı temsilcisi duruşmalara katılmamış; davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; ispat yükünün davacıda olduğu, davacının kesin süre içinde iddiasını ispata yarar belgeleri ibraz edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; su borcunun tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece; icra takibine konu edilen alacağın hangi aylara ait su faturalarına ilişkin olduğunun açıklanmaması ve kesin süre içinde borcun kaynağını teşkil eden faturaların dosyaya sunulmaması nedeniyle dava reddedilmiştir. Oysa ki; davacı taraf 14.04.2011 havale tarihli delil dilekçesi ile delil listesini ve belgelerini dosyaya ibraz etmiştir. İbraz edilen belgelerde su borcu kısmının karşısında "0" yazdığı; atık su borcu kısmının karşısında borçlu olunan rakamın yazdığı, davacının icra takibini başlatırken de bu belgeye dayandığı, davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde atık su bedeli alacağına itiraz ettiğini bildirdiği; davacının talebinin atık su bedeline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.Diğer yandan HMK'nın 266.maddesi gereğince ancak çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşüne başvurulur. Hakim kendisinin sahip bulunmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında özel ve teknik bilgiye sahip, başka bir deyişle o konuda uzman olması gerekir. Teknik konularda mutlaka teknik öğrenim görmüş olan mimar, mühendis, hesap bilirkişisi gibi kişiler bilirkişi olarak seçilmelidir.Somut olayda atık su bedelinin tespiti yönünden avukat bilirkişiden rapor alınmıştır. Avukat, atık su bedeli konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığından, avukat bilirkişinin raporuna dayanılarak hüküm tesisi mümkün değildir.Öyle ise mahkemece; konusunda uzman hesap bilirkişisinden rapor alınıp, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.