MAHKEMESİ : ALANYA 1. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/12/2013NUMARASI : 2012/846-2013/1081Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; davalı aleyhine 28803 numaralı abonelikte kullanılan ve bedeli ödenmeyen su borçlarının tahsili maksadı ile, Alanya 1. İcra Müdürlüğü'nün 2005/428 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını; davalının, takibe haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 19. HD'nin, 23.02.2011 tarih ve 2010/7299-2011/2339 sayılı kararı ile; gecikme zammının temerrüt tarihine kadar istenebileceği, temerrüt tarihinden sonra asıl alacağa temerrüt faizinin istenebileceği belirtilerek, karar bozulmuş; yerel mahkemece, direnme kararı verilmesi üzerine, HGK'nun 12.09.2012 tarih ve 2012/19-314 sayılı kararı ile; "...somut uyuşmazlığın çözümünde karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan ve halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren mevzuat hükümlerinin somut olay bakımından yerel mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu ilkeler doğrultusunda uygulanacak gecikme zammı oranı bakımından değerlendirme ve araştırma yapılmak üzere direnme kararının değişik bu gerekçe ile bozulmasına" karar verilmiştir.Bozma ilamına uyan mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.25.2.2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6111 sayılı Kanunun 1.maddesinin 9. fıkrası ile, 2560 sayılı kanun kapsamında kalan idarelerin, vadesi 31.12.2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde, bu kanunun yayımlandığı tarih itibariyle ödenmemiş bulunan su ve atıksu bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i alacakları hakkında bu kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış; aynı kanunun 18.maddesi ile de, borçluların bu kanunun yayınlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunmaları ve belirtilen şartları yerine getirmeleri halinde, borcun yeniden yapılandırılacağı belirtilmiştir.Somut olayda; mahkemece, davalının dava konusu alacağa ilişkin borcunun olup olmadığı hususunun davalı Belediyeden sorulduğu, davalı Belediye'nin cevabi 01.11.2013 tarih ve 3535 sayılı yazısı ile, "davalının dava konusu olan borçlarını 6111 sayılı Kanundan yararlanarak Belediye veznesine ödemiş olduğu, borcu bulunmadığını ve ödemeye ilişkin makbuz suretinin gönderildiğinin" belirtildiği; ayrıca, davalı vekili tarafından 20.11.2013 tarihli celsede, halen görülmekte olan davanın masraflarının ödendiği belirtilerek, davanın reddinin talep edildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, mahkemece; davalı tarafın, 6111 sayılı kanundan faydalanmak için davacı kuruma başvurarak yapılandırdığı dava konusu borca ilişkin olarak, dava konusuz kaldığından; karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve yargılama giderlerinin buna göre belirlenmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.