Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4468 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20031 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 9. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 19/07/2013NUMARASI : 2012/1328-2013/1011 Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili; tarafların Hatay Aile Mahkemesinin 2010/1385 E.-2010/1276 K.sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma ilamında davalı yararına aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının çalıştığını öne sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına veya aylık 150 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile; aylık 300 TL yoksulluk nafakasının karar tarihi olan 19.07.2013 tarihinden geçirli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiştir.Kararı, davalı temyiz etmiştir. Savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasasının 36. maddesi ile 6100 sayılı HMK'nun 27.maddesinde de açıkça belirtildiği üzere, mahkemenin davalıyı dinlemek ve savunmasını almak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesinin mümkün bulunmadığını hüküm altına almış olup, aksi halde savunma hakkının kısıtlanmış sayılacağı kabul edilmelidir. Yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp yargılamanın bir an evvel sonuçlandırılabilmesi için öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilerek, taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Bu da çıkarılacak davetiyenin Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine uygun olarak tebliği ile mümkündür. Somut olayda; mahkemece yaptırılan zabıta araştırması sonucu düzenlenen 21.02.2013 tarihli tutanakta, davacı davalının "Ayrancı Mah.M... sok.No:../.. Çankaya-Ankara" adresinde ikamet ettiğini bildirmesine rağmen, davalı adına çıkartılan davetiyelerin Tebligat Kanununun 21. maddesi gereğince " Yeni Mevkii No:... İç Kapı No:... Z... S... Merkez/HATAY" adresine tebliğ edilmesi nedeniyle tebligatların usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, aleyhine dava açılan davalının usulüne uygun şekilde duruşma gün ve saatinden haberdar edilmesi gerekirken, yokluğunda yargılamaya devam edilerek, hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.