Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4446 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4455 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; 2012 yılı şubat ayı içerisind...bölgesinde meydana gelen voltaj düşüklüğü veya artışı ve benzeri elektrik kesintileri, arızaları nedeniyle davacının ailesi ile birlikte oturduğu meskeninde yangın çıktığını iddia ederek, yangın neticesinde oluşan zararın tazmini için şimdilik 7.325TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davaya bakmaya görevli olan mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu, davanın esası yönünden de mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yapılan yargıla neticesinde davanın kısmen kabulü ile 3.662,50TL tazminatın davalıdan dava tarihi olan 25.09.2012 tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticarî veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticarî veya meslekî olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Somut olayda; davacının dava konusu yerde kendi adına olan mesken aboneliğini kullanmakta olduğu açık olup, davacının 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici oldukları anlaşılmaktadır. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamındadır.4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.Hal böyle olunca; mahkemece, bu yönler gözönünde tutularak, o yerde ayrı bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, yok ise davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılacağına karar verilerek, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.