Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4445 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19572 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 6. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 25/09/2013NUMARASI : 2013/183-2013/2743 Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin malik olduğu Ankara ili, Çankaya ilçesi, Oran Mahallesi(... Ada, .. parsel) , T.. G.. Bulvarı, P... Oran Sitesi,..-.. Blok, ..no.lu bağımsız bölümün su aboneliğini yaptırmak üzere davalı kuruma 31.03.2011 tarihinde 2.850,48TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli tahsil edildiğini belirterek davalı idarece tahsil edilen 2.850,48 TL kanal katılım payı ve şebeke hissesi bedelinin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; kanal katılım ve şebeke tesis bedelinin, Belediye Gelirleri Kanununun 87 ve 88. maddeleri ile ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesi uyarınca idarece sunulan hizmet karşılığı ilk malikten ferdi abonelik sırasında alınan bedel olduğunu, müvekkili idarenin davacı tarafa ait bağımsız bölümün yer aldığı taşınmazın su şebekesi ve kanal hatlarını inşa ettiğini, bu nedenle ilk malik olan davacıdan davaya konu edilen altyapı hizmet bedellerinin yasa gereği talep edildiğini savunarak; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; bir defa alınması gerekli su ve kanalizasyon harcamaları katılma payının iskan izni alınırken ödenmiş olmasının yasa gereği olduğu, yapı kullanma izni (iskan izni) alınmış bir binaya malik ya da kiracı olarak yerleşen kişiden bir kez daha katılım payının alınmasının yasal dayanağı olmadığı, kanalizasyon sisteminin yenilenmesi ya da iyileştirilmesi çalışmalarında harcanan masraf yönünden de konut sahibinin kanal ve şebeke payı ödeme yükümlülüğü bulunduğu, benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıdan hatalı olarak 2.850,48 TL bedel tahsil edildiği, böylece davacının davalıdan toplam 2.850,48 TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli (istirdat) alacağının kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulü ile 2.850,48 TL kanal katılım ve şebeke hissesi bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun kanalizasyon harcamalarına katılma payı başlığı altındaki 87.maddesi “Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır; a) Kanalizasyon tesisi yapılması, b) Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır,” düzenlemesini getirmiştir. Aynı yasanın 88.maddesi su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörmüştür. Bu yasa maddesine dayalı olarak çıkarılan ASKİ tarifeler yönetmeliğinin 39.maddesinde de gerek yeni bir kanalizasyon tesisi yapılması ve gerekse mevcut tesisin ıslahı durumunda taşınmaz sahiplerinden katılma payı alınacağı öngörülmüş; bunun belli bir oranının inşaat ruhsatı alınma aşamasında avans olarak tahsil edileceği, bakiyesinin de su aboneliği aşamasında bina değeri esas alınmak ve %2 oranını geçmemek üzere tahsil edileceği belirlenmiştir. Yukarıda belirtilen yasa ve tarifeler yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafça yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapıldığı veya mevcutların iyileştirilmesi yapıldığı taktirde davalının tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payını talebe hakkı vardır. Ancak, bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bu durumda hizmet götürüldüğünün davalı tarafça kanıtlanması halinde davacı katılım payının yüklenici veya kendisi tarafından ödendiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Somut olaya gelince, davacı kendisinden tahsil edilen kanal katılım ve şebeke hisse bedelinin davalıdan tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından seçenekli olarak rapor düzenlenmiş, 04.07.2012 tarihli yönetim kurulu kararı gereğince davalı yandan 2.850,48 TL fazla bedel tahsil edildiği belirtilen seçenek mahkemece esas alınarak hüküm tesis edilmiştir.Davacı 31.03.2011 tarihinde su abonesi olmuşur. ASKİ tarifeler yönetmeliğinin 39.maddesi abone tarihi itibari ile yürürlükte olup, iptale ilişkin mahkeme kararı kesinleşmediğinden mahkemenin bu yöndeki gerekçesi de isabetli bulunmamıştır. Mahkemece, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesinde öngürülen, formülde belirtilen birim değerler gözetilerek; alınacak bilirkişi raporundan sonra; oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme sonucu hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.