Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4377 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2484 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dava dilekçesinde; Pasinler İlçesi, Uzunark köyünde bulunan ve ... adına kayıtlı bulunan 609, 670, 693 parsel sayılı taşınmazları, ismi geçen şahsın mirasçılarından daha önceki yıllarda olduğu gibi 2011 yılında da kiraladığını, taşınmazları ilkbahar ayında ekime hazır hale getirdiğini, gübresini serptiğini, diğer işçiliklerini yaptığını, ayçiçeği tohumu serpip ekecek iken ekmesine fırsat bırakmayarak davalının ektiğini, tasarrufuna engel olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.144,64 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; taşınmazları kayınpederi... mirasçısı olan eşini temsilen ektiğini, bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, bir kısım mirasçıların eşine taşınmazlardan kendi paylarına düşen kısım için her türlü işlemi yapmak üzere vekalet verdiklerini, taşınmazların murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında haricen taksim edildiğini, dava konusu taşınmazlarında eşine verildiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava konusu parselin tapu kaydında ölü... adına kayıtlı olduğu, davalının bir kısım mirasçılarla yaptığı kira sözleşmesine dayanarak tarlada ekim yaptığı, davacının da bir kısım mirasçılarla yaptığı kira sözleşmesine dayanarak ekim yapmak için tarlayı sürdüğü, davalı ve davacının mirasçı olmadığı, dava konusu taşınmazın iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, kiraya verme ve kullanım konusunda tüm mirasçıların birlikte hareket etme zorunluluğu olduğu, buna karşın davacı ve davalının bir kısım mirasçılarla yaptığı kira sözleşmesine dayanarak hareket ettikleri, iştirak halinde mülkiyette mirasçıların ya da temsilcilerinin birbirlerinin kullanımını engellemeden birlikte kullanmaları zorunluluğu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu taşınmazların davacı tarafından ekime hazırlandığı, davalı tarafından ekildiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı elbirliği mülkiyetine konu taşınmazları, bir kısım mirasçılardan kiralayarak kullanmıştır. Elbirliği mülkiyetine konu olan taşınmaz üzerinde yönetim ve tasarruf mirasçıların oybirliği ile mümkündür. Davacının taşınmazları bir kısım mirasçılardan kiralamış olması nedeni ile yaptığı kira sözleşmesi bu nedenle geçersizdir. Ancak, davacının geçersiz bir kira sözleşmesi olsa da tarlalar için yaptığı masrafları Borçlar Kanunu 61. mad. vd (TBK 77. mad. vd) düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde isteyebileceği düşünülmeden yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.