Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4364 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2642 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 2.666,02 TL alacak yönünden itirazın iptali faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili; davalının, davacı kuruma ait Tüm-Ofis tarifesinden faydalandığını ancak fatura bedellerini ödememesi nedeniyle hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durması nedeniyle 2.666,02 TL alacak yönünden itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddi cihetine gidilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlığın incelenmesinde; davaya konu edilen faturalarda tümiş-ofis tarifesi açıklamasının yer aldığı, taraflar arasında düzenlenen abonelik sözleşmesinde davalı ünvanı olarak “dayanaklı tüketim malları ticaret” ibaresinin bulunduğu, bu bağlamda davalının kullandığı hatların mesleki faaliyetini yürütmek amacıyla kullanıldığı sabit olmakla davacının 4077 sayılı Kanunun 3-e maddesinde tanımlı tüketici olmadığı anlaşılmaktadır.Bu bağlamda; mahkemenin davaya bakmakla görevli olmasına rağmen, yanılgılı değerlendirme ile davalının 4077 sayılı Yasa kapsamında tüketici olduğu kabul edilerek, görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.