MAHKEMESİ : BURSA(KAPATILAN) 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 30/06/2014NUMARASI : 2012/168-2014/237Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 17.03.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; taraflar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı şirket vekili dava dilekçesinde; davalı elektrik dağıtım şirketi yetkililerinin, müvekkiline ait işyerinde kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle tutanak tuttuklarını, 24.747,00 TL kaçak tahakkuku, 4.083,70 TL ek tahakkuk olmak üzere toplam 28.830,70 TL ceza kestiklerini, müvekkili şirketin, elektriğin kesilebileceği ve bu nedenle ticari faaliyete devam edilemeyeceği endişesiyle, tahakkuk ettirilen bedeli, 01.08.2011 tarihinde, davalı elektrik dağıtım şirketine ödediğini, oysa işyerinde kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını belirterek; davalı elektrik dağıtım şirketine, kaçak elektrik kullanım bedeli olarak ödenen 28.830,70 TL'nin, ödeme tarihinden itibaren işlemeye başlayacak ticari faiziyle birlikte istirdatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; yapılan kontroller sırasında davacı şirkete ait işyerinde, mühürlü olan giriş saatinin mührü koparılmak suretiyle, sayaca girmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik kullanıldığının belirlendiğini, bu durumun 26.07.2011 tarih ve 032110 sayılı kaçak elektrik tutanağıyla tespit edildiğini, tutanağın aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davacı şirkete ait işyerinde, tutanaktan önceki tüketimin, tutanaktan sonra da aynı oranda devam ettiğinin bilirkişi raporlarıyla tesbit edildiği, bu tesbitle kaçak tesbit tutanağının içeriğinin doğru olmadığının davacı tarafından ispat edildiğini, tutanağın içeriğinin doğruluğunun artık davalı elektrik dağıtım şirketi tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davalının ispat kapsamında tutanak mümzilerini tanık olarak göstermediğini, davalının tutanak içeriğinin doğruluğunu, dolayısıyla da kaçak elektrik kullanıldığını ispat edemediğini belirterek, davanın kabulü ile toplam 28.830,70 TL'nin ödeme tarihi olan 01.08.2011 tarihinden itibaren işlemeye başlayacak ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından, duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Dava; kaçak elektrik kullanıldığından bahisle tahakkuk ettirilen fatura nedeniyle ödenen bedelin, kaçak elektrik kullanılmadığı gerekçesiyle, davalı elektrik dağıtım şirketinden istirdatı istemine ilişkindir.Temyize konu uyuşmazlık; davacının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı noktasında toplanmaktadır.Uyuşmazlığın çözümünün, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği ve bilirkişinin görüşünün alınmasının gerekli olduğu açıktır. Somut olayda bilgisine başvurulan, Makina Mühendisi, Elektrik Mühendisi ve Mali Müşavirden oluşan üçlü bilirkişi heyeti, 09.11.2012 tarihli raporda; kaçak elektrik tespit tarihinden önceki 7 aylık dönem ile sonraki 5 aylık döneme ilişkin elektrik sarfiyatına konu aylık kumlama satış tutarlarıyla, aynı aya ait elektrik sarfiyat tutarları arasında yapılan oranlama sonucunda; 2011 yılı ilk ayına ait elektrik tüketiminin 0,1039 TL olduğu, 2011 yılının son 5 ayına ait ortalama satış birimine karşılık elektrik tüketiminin 0,0750 TL olduğu, buna göre, davacı şirketin, kaçak elektrik tespit tutanağı tarihi olan 26.07.2011 tarihinden sonra satış birim fiyatına karşılık elektrik tüketiminin 0,0289 TL/Br düştüğünü rapor etmiş, davalı vekilinin rapora itirazı üzerine bilirkişi heyetinden alınan 19.09.2013 tarihli ek raporda; davalı elektrik dağıtım şirketinin kestiği cezaya ilişkin olarak hesaplama yapılmadığı, ilgili kurumdan hesaplamaya ilişkin bilgi alınması gerektiğinin bildirildiği görülmüştür. Bunun üzerine mahkemece, Elektrik-Elektronik Mühendisi bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 28.03.2014 tarihli raporunda; davalı elektrik dağıtım şirketi görevlilerince yapılan tespitte eksiklikler bulunduğu, davacı abonenin elektrik tüketim kayıtlarının tespit öncesi ve tespit sonrası dönemler itibariyle birbiriyle uyumlu olduğu ancak bu durumun tespiti yapılan özel hattan, sayaçtan geçirilmeden elektrik tüketimi yapılmadığını ortaya koymadığını, tespitin kaçak elektrik tüketimini içerdiği yönünde karar ihdası halinde davalı şirketin, davacıdan talep edebileceği kaçak kullanım bedelinin 2.038,01 TL olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporlardaki tespitlerin esas alındığı belirtilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13.maddesinde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı şekilde elektrik enerjisi tüketilmesi kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş olup, aynı yönetmeliğin 15. maddesinde, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek, Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.Davaya konu 26.07.2011 tarihli kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağın tetkikinden; davacı abonenin, mühürlü olan giriş saatinin mührünü koparmak suretiyle sayaca girmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.Bu bağlamda; davacı tarafın, dağıtım sistemine ve sayaca müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek eyleminin, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Davalı kurum elemanları tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerden olup, aksi davacı tarafça ispat edilemediğine göre, davacının kaçak elektrik tükettiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, davalı elektrik dağıtım şirketinin, davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin ve faizinin, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’ne ve Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar hakkında 622 sayılı karara göre hesaplanması için önceki bilirkişiler dışındaki bilirkişilerden oluşturulacak üçlü bilirkişi heyetinden, denetime elverişli rapor alınması, davacı abone şirketin sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik bedelinin ve faizinin duraksamasız belirlenmesi, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı gerekçelerle, davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.