Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4322 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19760 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/03/2013NUMARASI : 2011/573-2013/116 Taraflar arasında görülen menfi tesbit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili şirketin Mamak İlçesi, Durali Alıç Mahallesi ... ada,... parsel sayılı taşınmazda toplam ... blokluk inşaatın yapımı sırasında davalı tarafından ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 22.maddesi hükümleri uyarınca ..... nolu abonelikten yapılan 10.886 m3 su tüketiminin mümkün olmadığı kabul edilerek yönetmeliğin 55/c maddesine göre inşaatta kullanıldığı iddia edilen 12.085,48 m3 bedeli için 186.124,40 TL. su borcu tahakkuk ettirildiğini, tahakkuk ettirilen borcun haksız olduğunu, ileri sürülen biçimde kullanım ve tüketim bulunmadığını belirterek, söz konusu tahakkuk ile ilgili müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı tarafından tahakkuk ettirilen 186.124,40 TL kaçak su bedeli bakımından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı ASKİ'nin Ankara 24.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/628 E. sayılı dosyası ile davalıdan (temyize konu davanın davacısı) yasal mevzuata uygun olarak çıkarılan ve tahakkuk ettirilen 186.124,40 TL'nin tahsiline karar verilmesi için açtığı davanın Ankara 24.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19.12.2012 tarih ve 2012/628-621 E.K. sayılı kararı ile temyize konu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, ancak mahkemece birleşen bu dava hakkında olumlu veya olumsuz herhangi bir hüküm kurulmadığı görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nun 297.maddesine göre; ''Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.'' Anılan madde uyarınca mahkemece, hüküm fıkrasında asıl taleplerin hepsi hakkında karar verilmesi gerekir. Buna rağmen mahkemenin asıl taleplerden biri hakkında (unutma nedeniyle) olumlu veya olumsuz hiçbir karar vermemiş olması mümkündür. Bu halde hakkında karar verilmemiş olan talep, zımnen reddedilmiş sayılamaz. Çünkü bu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir mahkeme kararı yoktur. Mahkemece, davalı tarafından davacı aleyhine açılan ve Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yukarıda anılan kararı ile temyize konu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilen dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda herhangi bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.