MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 1. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2010/1712-2013/704Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili, davalının kendisine ait ..... plakalı aracının müvekkiline ait serviste onarımını yaptırdığını, müvekkili tarafından araca yakıt alındığını, silecek süpürgesinin değiştirildiğini, onarıma dair 170567 nolu fatura ve yakıt sileceğine dair 170566 nolu fatura tanzim edildiğini, davalının ..... nolu faturaya istinaden 48,65 TL, ...,.... nolu faturaya istinaden de 351,35 TL ödediğini, toplamda 400,00 TL ödeme yaptığı, bakiye faturaları ödemediğini, davalıya ait aracın kasko sigorta poliçesini düzenleyen ... Sigorta AŞ'in sigortanın teminat kapsamında kalmadığı için hasar bedelini ödemediğini, hasarın poliçe kapsamı dışında olması halinde hasar onarım bedelinden servis istasyonuna karşı davalının şahsen sorumlu olduğunu ileri sürerek, bakiye 5.765,76 TL alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin .... Sigorta A.Ş.'nin anlaşmalı servisi olan davacı şirkete aracının onarımını yaptırdığını, davacının müvekkiline aracın onarımındaki masrafların sigorta şirketi tarafından karşılanacağının söylendiğini ancak onarım bedelinin poliçe kapsamı dışında kalması nedeniyle sigorta şirketi tarafından karşılanmadığını, bu bedelden davalının sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının hasarlı aracının, hasar onarım bedelinin sigorta tarafından karşılanması halinde tamirinin yapılmasını istediği, davacının hasar onarım bedelini sigortanın karşılamadığını davalıya bildirmesi ve davalının talebine göre hareket etmesi gerekirken davalının bilgisi dışında aracı tamir ettiği, bu nedenle aracın hasar tamir bedelini davalıdan talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştirDava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.Sebepsiz zenginleşme davasının konusu, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen kimsenin, bu zenginleşmeyi hak sahibine geri vermesidir. Müspet zenginleşme, kendi içinde aktifin artması ve pasifin azalması şeklinde gerçekleşir. Borcu ortadan kaldıran her işlemde zenginleşenin malvarlığının pasif kısmı azaltılmış ve bu oranda da davalı zenginleşmiş olur.Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Somut olayda, ... plakalı aracın davalıya ait olduğu, 04.01.2010 tarihli Kaza Tespit Tutanağında, davalı sürücü beyanına göre tek taraflı trafik kazası nedeniyle olay yerine gidildiği, olay yerinde ve araç üzerinde yapılan incelemede gözle görülür herhangi bir maddi hasarın bulunmadığının tespit edildiği, davalının bu tutanak doğrultusunda ..Sigorta A.Ş. ile anlaşması bulunan davacı şirkete aracını tamir ettirmek için bıraktığı, aracın davacı şirket tarafından tamir ve bakımının yapıldığı, bu tamir ve bakım bedeli olarak 13.01.2010 tarih, .. nolu 48,65 TL bedelli ve 13.01.2010 tarih, ..nolu 6.117,11 TL bedelli faturaların tanzim edildiği, davalının .... nolu faturaya istinaden 48,65 TL, 170567 nolu faturaya istinaden 351,35 TL ödediği, bakiye kalan 5.765,76 TL yi ödemediği, sigorta şirketinin de onarım bedellerini poliçe kapsamında olmaması ve kaza tespit tutanağında herhangi bir maddi hasar tespiti bulunmaması nedeniyle karşılamadığı anlaşılmaktadır.Davalının, davacı şirket hizmetlerinden yararlandığı ve aracının bakım ve onarımını yaptırdığı ve bu hizmetler karşılığında, bakiye 5.765,76 TL yi davacıya ödemediği ve bu miktar kadar sebepsiz olarak zenginleştiği dosya kapsamı ile sabittir. Hal böyle olunca mahkemece, davacı talebinin Türk Borçlar Kanunu'nun 61. vd. maddelerinde ifadesini bulan sebepsiz zenginleşme niteliğinde olduğu gözönüne alınarak bir hüküm kurulması gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.