MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, tarafların boşandıklarını, boşanma sonunda müşterek çocuk 2008 doğumlu ... velayetinin davacı anneye verildiğini, iştirak nafakasına hükmolunmadığını, şimdi ise nafakaya ihtiyaç duyulduğu ileri sürülerek aylık 400 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, davalının işsiz olduğunu, nafaka ödeyecek mal ve gelirinin bulunmadığını, bu nedenle nafaka yükümlüsü olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.TMK.nun 182/2, 327/1, 328/1, 328/2, 329/1.maddelerine göre davalı baba çocuğun nafakasına (yeme, içme, giyinme, barınma, sağlık, eğitim vs. giderlerine) katılmak zorundadır. Davalı babanın gelirinin az bulunması veya gelirinin bulunmaması davalı babayı nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz. En azından asgari ücret seviyesinde gelirinin de bulunduğunun kabul edilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi gereği hakkaniyete uygun şekilde nafakaya hükmolunmalıdır. Yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.