MAHKEMESİ : AYDIN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/10/2013NUMARASI : 2011/380-2013/508Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen,17.03.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacılar vekili Av.S.. G.. B.. geldi. Karşı taraf davalı vekili Av.G.. S.. geldi. Açık duruşmaya başlandı ve işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacılar ile davalının kardeş olduklarını, tarafların paydaş oldukları 1849 parsel sayılı taşınmazı satmak için davacıların davalıya vekalet verdiklerini, davalının davacılara taşınmazın 548.220 TL'ye satıldığını söyleyerek davacılara 91.370 'er TL ödediğini, davacıların yaptıkları araştırma sonucunda taşınmazın 863.000 TL'ye satıldığını öğrendiklerini, buna göre her davacıya 143.833'er TL ödenmesi gerekirken 52.463 'er TL eksik ödendiğini belirterek eksik ödenen toplam bedel 209.853 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, taşınmazın dönümünü 42.500 TL'ye satılması konusunda davacıların onayının alındığını, alıcı firmanın davalının hesabına satış bedeli 564.230 TL ile birlikte satışta aracılık eden dava dışı S.. A..'a ödenen 199.140 TL ile yine dava dışı Yüksel Uçar'a ödenen 113.000 TL'nin davalının hesabına yatırıldığını, davacılara 564.230 TL'nin ödendiğini, değerli olmayan taşınmazın okul alanı olarak imar değişikliği yapılarak değerli hale getirildiğini, tapuda bulunan haciz ve ipotek kaydını kaldırmak için para harcadığını beyan etmiştir. Mahkemece; davacılardan M.. S..'ın davadan feragat etmesi nedeniyle davanın reddine, diğer davacılar yönünden ise ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.Dava konusu 1849 parsel sayılı taşınmazda davacılar ile davalının 8/48 er paydaş oldukları, davacıların kendi paylarının satılması amacıyla davalıya vekalet verdikleri, 13.276 m² taşınmazın 18.02.2011 tarihinde dava dışı .. Ltd.Şti.'ne satış yapıldığı anlaşılmaktadır.Davada, tapu akit tablosunda yazılı miktarın vekaleten davalıya ödenmesi nedeniyle davacılara eksik ödenen bakiye bedelin tahsili talep edilmektedir.Akit tablosunda, alıcı firma tarafından davacılar H.. A.., N.. Y.., M.. S.. ve M.. S.. adına davalı M.. S..'a vekaleten 143.833,33'er TL satış bedelinin nakten ve tamamen ödendiği açıklanmıştır.TMK.nun 997.maddesinde "Taşınmazlar üzerindeki hakları göstermek üzere tapu sicili tutulur".TMK.nun 7.maddesinde "Resmi sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur." hükmü gereğince resmi belge niteliğinde bulunan 18.02.2011 tarihli "Tapu Akit Tablosu"nda yazılı müktarların davacılar adına vekaleten davalıya ödendiği anlaşılmaktadır.TBK.nun 505.(BK.nun 389.) maddesinde; "Vekil, vekalet verenin açık talimatına uymakla yükümlüdür", aynı kanunun 506/2.(BK.'nun 390/2.) maddesinde "Vekil, üstlendiği iş ve hizmetleri, vekalet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür"Davalının, vekaleten davacılara ait taşınmazın satılmasına ilişkin görevini yerine getirdiğine göre resmi senet niteliğinde olan tapu akit tablosunda yazılı bulunan her davacının payı için davalıya vekaleten ödenen 143.833.33'er TL'nin vekalet veren davacılara ayrı ayrı ödeme yükümlülüğü vardır. Belirlenen bu miktardan alıcı tarafından daha az ödeme yapıldığı iddiasını davalının ispatlaması gerekir.Ancak, HMK.nun 201.(HUMK.nun 290.) maddesinde "Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler 2.500 TL'den az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz" hükmü getirilmiştir.Bu durumda, mahkemece; 18.02.2011 tarihli dava konusu tapu akit tablosunda her davacının kendi payı için almaya hak kazandığı bedelden dava dışı satıcı firma tarafından daha az bedel ödendiği iddiasında bulunan davalıdan aynı nitelikte ve kuvvette delillerinin olup olmadığı sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacılar için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.