MAHKEMESİ : DENİZLİ 3. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 25/04/2014NUMARASI : 2012/285-2014/300Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, hükmün duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 17/03/2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av. E.. M.. geldi. Karşı taraf davalı vekili Av. A.. P.. geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacının davalının oğlu Hamdi ile evli olduğunu, evlendikten sonra davacıyı Belçika'ya götürdüklerini, davacıya takılan takıların davalı kayınpederi tarafından alınarak kasaya konulduğunu, davacının eşi Hamdi ile anlaşamayıp, boşanma davası sonucunda boşandıklarını belirterek davalıda kalan ziynet eşyalarının aynen, olmadığında bedeli 60.200 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, altınların davacıda kaldığını, davanın davacının eşine karşı açılması gerektiğini beyan etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 16 bilezik, beşibiyerde, zincir ve 2 mt zincirin aynen, olmadığında bedeli 41.851 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir.Dosya kapsamından, davacının davalının oğlu H.. U.. ile 2008 yılında evlendiği, davalının ise kayınpederi olduğu anlaşılmaktadır.Davada, ziynet eşyalarının davalı kayınpederinden tahsili talep edildiğine göre uyuşmazlığın TMK'nın Aile Hukuku hükümlerinden kaynaklanmadığı, Borçlar Hukuku kapsamında alacak niteliğinde olduğundan davada Aile Mahkemesinin değil genel mahkemenin görevli olması gerekir.Görev kamu düzenine ilişkindir. Taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gereken bir husustur.Mahkemece; davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesinin olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu durumda bozma nedenine göre, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.