MAHKEMESİ : AKÇAKALE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/05/2012NUMARASI : 2011/161-2012/201Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 68130 nolu tarımsal sulama elektrik abonesi olduğunu, müvekkillerine ait sayacın davalı kurum tarafından mühürlendiğini ve müvekkilinin herhangi bir müdahalesinin olmadığını; sayacın muhafazası için kulübenin yapıldığını ve bu kulubenin kilitli olduğunu, kapının açılmadan sayacın görülüp okunmasının mümkün olmadığını; davalı idare personeli tarafından yapılan kontrolde sayacı görmeden afaki olarak 07/08/2008 tarih ve 42068 nolu kaçak tespit tutanağının tanzim olunduğunu, bu tutanağa istinaden 6.023,20 TL kaçak tahakkuku ve 14.676,50 TL kaçak ek tahakkukunun yapıldığı; yine 15/12/2010 tarihli ve 67130 nolu kaçak tespit tutanağının tanzim olunarak 32.015,70 TL kaçak tahakkuku ve 16.309,90 TL kaçak ek tahakkukunun yapıldığını; müvekkilinin borcunu yapılandırmak için kuruma müracaat ettiğini belirterek, yersiz olarak tanzim olunan tutanaklara istinaden (fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla) talep edilen 69.025,30 TL'den borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı hakkında tutulan tutanaklar ve yapılan tahakkukların Elektrik Yasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK Kurul Kararları esas alınarak düzenlendiğini, bu nedenle iddiaların bir geçerliliğinin olmadığını, davacıya ait tesiste 2008 yılında yapılan kontrollerde aboneye ait sayacın her üç gerilim ucunun boşta bırakılacak şekilde sayacın durdurulduğu yani sayacın çalışmadığının tespit edildiğini, 2010 tarihli tutanakta da yine yerinde yapılan tespitle akım trafo uçlarının sökük vaziyette sayacın çalışmadığının gözlemlendiğini, davacının sayaca müdahale ettiğini, sayacın çalışmadığı gözlem ve inceleme neticesinde tespit edilmiş olduğunu ve bunun üzerine de dava konusu edilen kaçak tespit tutanaklarının düzenlendiğini, bu tutanakların ve tahakkukların davacıya tebliğ edilmemesi gibi bir durumun da söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 07/08/2008 tarihli 42068 seri nolu kaçak tespit tutanağı ile 15/12/2010 tarihli ve 67130 seri nolu kaçak tespit tutanağına istinaden davacının 60.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturalardan dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15.madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır. Somut olaya gelince, davalı idare personeli tarafından, yapılan denetimler neticesinde 08/07/2008 tarihli görgü tespit tutanağı ile; "sayaç mührünü kırarak sayacın her üç gerilim ucunu açarak sayacı durdurmuş kaçak enerji kullanmış" olduğu tespit edilmiş (davacı imzadan imtina etmiştir şerhi mevcut) ve bu tutanağa istinaden 22.07.2008 tarihli kaçak tespit tutanağı tanzim olunmuş; davalı idare tarafından yapılan 2.kontrolde bu kerre 19.09.2010 tarihli kaçak tespit tutanağı ile, "akım trafo uçlarının sökük olduğu, kontrol esnasında tesisin faal olduğu pamuk ve mısır sulandığı görüldü" tespit edilmiş olup, bu tutanaklara istinaden, kaçak tahakkuku yapılmıştır. Mahkemece mahallinde 16.02.2012 tarihinde keşif yapılmış olup, keşif neticesinde tanzim olunan 23.02.2012 tarihli bilirkişi raporunda; "...Dedaş Müdürlüğünce düzenlenen 08.07.2008 tarihli tutanakta gerilim uçlarını açmak suretiyle sayacı durdurma ve 19.09.2010 tarihli tutanakta akım trafo uçlarını açmak suretiyle sayacın eksik ölçüm yapmasını sağlama eylemlerini yapabilmek için panonun sayaç kabin mühürlerinin kırmak gerektiğini oysaki pano sayaç kabini mühürlerinin sağlam olduğunu, mühürlü ön kapak açılmadan ölçü sistemine müdahale etmenin mümkün olmadığını; bu sebeple düzenlenen her iki tespit tutanağının düzenlenmesinin dayanaksız olduğunu, yerinde olmadığını; kaçak elektrik tutanakları öncesi 12 aylık tüketim miktarları, ekili olan bitkiye göre tüketilmesi gereken elektrik tüketim miktarından çok düşük olduğu, ancak tüketimin düşük olmasının tek başına kaçak elektrik kullanıldığı kanaati için yeterli olmadığının" belirtilmiş olduğu ve bu sebeple de hesaplamanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dosyadaki 08/07/2008 tarihli görgü tespit tutanağı ile; davacının "sayaç mührünü kırarak sayacın her üç gerilim ucunu açarak sayacı durdurmuş olduğu" tespit edilmiş; yine 19.09.2010 tarihli kaçak tespit tutanağında ise "akım trafo uçlarının sökük olduğu, kontrol esnasında tesisin faal olduğu pamuk ve mısır sulandığının görüldü" tespit edilmiş olmasına rağmen; mahkemece, davacı tarafından kırılan bu mühürlerin yerine davalı idare tarafından yeni mühürlerin takılıp takılmadığı hususu araştırılmadan ve nazara alınmadan tespit tarihinin üzerinden yaklaşık 4 yıl geçtikten sonra yapılan keşifte pano sayaç kabini mühürlerinin sağlam olduğunun tespiti üzerine kaçak kullanımın olmadığı kanaatine varılması ve buna göre hüküm kurulması doğru olmamıştır. Nitekim bilirkişi tarafından da kaçak elektrik tutanakları öncesi 12 aylık tüketim miktarlarının, ekili olan bitkiye göre tüketilmesi gereken elektrik tüketim miktarından çok düşük olduğu tespit edilmiştir. Buna göre davacının sayaca veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek fiili kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğundan Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmüne göre hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, her bir kaçak elektrik tutanağı için talep edilen kaçak elektrik bedelinin ayrı ayrı yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.