Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4098 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19745 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : SERİK 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/01/2013NUMARASI : 2010/606-2013/11 Taraflar arasında görülen muarazanın giderilmesi; ferdi abonelik tesisi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu meskeni 14 yıldır kullandığını, bu meskene ferdi elektrik aboneliğinin tesisi için ilgili yerlere yaptığı başvurunun sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin halen 56 kişinin birlikte kullandığı sayaçtan elektrik kullanmak zorunda olduğunu iddia ederek; ferdi aboneliğin tesisine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; yasal mevzuatın ferdi abonelik tesisine izin vermediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kabulü cihetine gidilerek; ferdi aboneliğin tesisine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava; ferdi elektrik aboneliği tesisi istemine ilişkindir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesinde tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan kişi olarak tanımlanmıştır. Somut olayda; davacının meskeninin elektrik ihtiyacının karşılanması için abonelik tesisi talep ettiği, bu bağlamda 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanmasıyla ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngördüğünden bu uyuşmazlığın çözümü tüketici mahkemelerinin görevi içerisinde yer almaktadır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Hal böyle olunca mahkemece, 4077 sayılı Kanun'un 23.maddesi gereğince somut uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davanın esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.