Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4072 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10444 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/10/2013NUMARASI : 2013/197-2013/569Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili; 30.04.2013 tarihli dava dilekçesinde; davalının, Devlet Hastanesinde tam zamanlı çalışmak istediğini bildirmesine rağmen, kurumdan habersiz özel muayenehanesinde hasta muayene ettiğini; kendisine, toplam 56.678.98 TL döner sermaye ek ödemesi yapıldığını, bu yolla kamu zararına sebep olduğunu ileri sürerek; Şubat 2006 - Aralık 2007 tarihleri arasında 56.678.98 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevabında; İş Mahkemesinin görevli olduğunu ve alacağın zamanaşımına uğradığını savunmuş; esası yönünden de iddiaların yersiz olduğunu belirterek; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davadaki talebin niteliği itibarı ile davalının emeği karşılığı elde ettiği ileri sürülen ücret benzeri dönemsel bir ödeme olduğu, Borçlar Kanunun 147/1 maddesine göre bu tür ödemelerin 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve son döner sermaye ödenmesi tarihi 2007 Aralık ayı olup, 5 yıllık zamanaşımı dolduğu gerekçe gösterilerek; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.Dava, yersiz ödemenin sebepsiz zenginleşme nedeniyle istirdadına ilişkindir.818 sayılı BK 66.maddesinde; sebepsiz zenginleşme davasının, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 1 yılın geçmesi ile, 6098 sayılı TBK 82.maddesinde ise 2 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK gibi 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6101 sayılı TBK Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5/1.maddesinde; "TBK yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder "düzenlemesi yeralmaktadır.Somut olayda; yanılgılı hukuki nitelendirme yapılmak suretiyle, davadaki istemin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğu gözardı edilerek, davacı idarenin emir vermeye yetkili makamının “iş bu davanın açılması için verdiği olur tarihi” araştırılmadan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Öyle ise mahkemece, bu ilkeler ışığında, davacı kamu hukuku tüzel kişisinde dava açma konusunda emir vermeye yetkili makamın ve bu makamın fiil ve zararı öğrenme tarihinin belirlenip, bu tarihten itibaren zamanaşımının dolup dolmadığının tespit edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.