MAHKEMESİ : ADANA 5.SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/01/2013NUMARASI : 2010/2398-2013/137 Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, aboneliği dava dışı kiracısı adına kayıtlı olan ve maliki olduğu dükkanda kaçak elektrik kullandığı belirtilerek davalı tarafından hakkında kaçak elektrik tutanağı düzenlenip, 6.395,53 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirdiğini, tutanağa konu yerde dava dışı kiracısının faaliyette bulunduğunu, kaçak elektrik kullanmadığını öne sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının yetkilisi olduğu Kerem Unlu Mamüller şirketinin kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Bina maliklerinin kaçak elektrik bedelinden sorumlu olacaklarına ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından, kural olarak kaçak elektrik bedelinden ancak kaçak kullanım yapan gerçek ve tüzel kişiler sorumludur. Somut olaya gelince; davalı görevlileri tarafından düzenlenen tutanakta, davacının yetkilisi olduğu Kerem Unlu Mamüller şirketinin kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği belirtilmiştir. Yargılama sırasında dava konusu tutanağın tutulduğu ticarethanede kimin ve hangi tarihten itibaren faaliyette bulunduğu ilgili kurumlardan araştırılmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece tutanak düzenlenen tarihte ve tutanakta belirlenen adreste davacının faaliyette bulunup bulunmadığı, faaliyette bulunmuş ise faaliyetin hangi tarihten itibaren başladığı ilgili Ticaret Odası Başkanlığı, Ticaret Sicil Müdürlüğü, Vergi Dairesi Müdürlüğü, Belediye Başkanlığı ve diğer kurumlardan sorularak saptanması, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.