Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 405 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1155 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin 6330 nolu elektrik abonesi olduğunu, 12 yıldır gelen elektrik faturalarını ödediğini, şimdi ise 10.03.2009 tarihinde ''sayacınız şimdiye kadar yanlış okunmuş ve bunun için sizin adınıza birikmiş borçlarınız gecikme zammı dahil 8.113 TL'dir'' şeklinde bir makbuz geldiğini, müvekkilinin davalıyı yanıltma veya kaçak kullanma gibi herhangi bir durumunun olmadığını, sayaç okuma ve ücret tahakkukunu tamamen davalı işletmenin elamanlarının yaptığını, yanlış okumadan borç biriktiğinin söylendiğini ve sanki müvekkilinin fazla veya kaçak elektrik kullanmış gibi bu günkü değer üzerinden ve gecikme cezası da eklemek sureti ile istenildiğini, olayda müvekkiline atfedilecek bir kusurun olmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının abone olduğunda endeks bilgisi 4140 olarak kayıt gördüğünü, çeşitli dönemlerde abone hakkında beş haneli tahakkuklar yapıldığını, fakat bu tahakkukların muhtemelen....... işletme başmühendisliğince abartılı bulunarak iptal edildiğini veya abonenin başvurusu ve bilgisi dahilinde iptal edildiğini, sayaç üzerindeki endeks rakamlarının müvekkili kurum personeli tarafından hatalı okunması durumunda müvekkili kurumda bilgi işlem ve tahakkuk müdürlüğünce oluşturulacak komisyonda gerektiğinde faizsiz taksitlendirmeye karar verilebildiğini, davacı tarafça bu elektrik enerjisi tüketildiğini fakat elektrik enerjisi evvel ki zamanlarda endeksör okunmalarında veya abone beyanına göre yapılan tahakkuklarda hatalı-eksik olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacının davalıya 4.244,11 TL borcu olduğundan fazla talep edilen 3.868,89TL borcu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dava; davalı tarafından, davacıya ait elektrik sayacındaki numaratörün 5 haneli okunması gerekirken 4 haneli okunduğundan bahisle tahakkuk eden bedelden borçlu olunmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdırSomut olayda mahkemece hükme esas alınan 26.02.2013 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; elektrik elektronik bilirkişi tarafından dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu; ''Davacı ............ kullandığı, 633 no.lu elektrik abonesinin elektrik sayacanın numaratörünün son hanesinin (en sağdaki) okunması gerektiği veya okunmaması gerektiği ile ilgili dava dosyasında kesin sonuçlara ulaşılamamıştır. Kesin sonuca ulaşabilmem için yukarıda da bahsettiğim gibi adı geçen sayacı devreye alıp test etmem gerekir. Sayacı test etmem mümkün değilse, ......'ta görev yaptığım dönemdeki ilgili olayla ilgili izlenimlerime göre sayacın son hanesinin okunması gerektiği kabul edilerek hesap yaptım ve rapor ekinde sundum'' şeklinde açıklama yapılarak, davacının borçlu olması gereken miktarın 4.244,11 TL olacağının tespit edildiği anlaşılmaktadır.Dosyanın tetkikinde; mahkemece daha evvel mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporları ile yanlış okunduğu iddia edilen davaya konu sayacın, halen mahallinde bulunduğu, bilirkişilerce tetkikinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır.O halde mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kesin sonuca ulaşabilmek için davaya konu sayacın devreye alınıp test edilmesinin gerektiği belirtilmesine rağmen dosya üzerinden yapılan inceleme ve soyut yoruma dayalı tespitin hükme esas alınması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.Mahkemece yapılacak iş; son raporu hazırlayan bilirkişi nezaretinde mahallinde keşif yapılarak, davaya konu sayacın devreye alınıp test edilmesinin sağlanması ve alınacak ek rapor sonucuna göre bir karar verilmesi olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.