MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, dava dilekçesinde 250 TL olan yoksulluk nafakasının az olduğunu belirterek 500 TL’ye yükseltilmesini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde, mahkeme kararının üzerinden kısa bir süre geçtiğini, ekonomik durumunda değişiklik olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yoksulluk nafakasının 400 TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK 176/4 maddesi hükmüne göre tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın artırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir.Somut olayda; tarafların 18.05.2009’da evlendiği, 14.09.2011’de boşandığı, ortak çocuğun velayetinin babada olduğu, davacının çalışmadığı, öğrenci olduğu, babasının evinde kaldığı, kira ödemediği, davalının öğretmen olduğu, 1900 TL maaş aldığı, babasının evinde kaldığı, kira ödemediği, ortak çocuğu babanın yanında olduğu anlaşılmaktadır.Boşanma kararının kesinleştiği tarih ile artırım davasının açıldığı tarih arasında birkaç ay bulunduğu, bu süreçte paranın satınalma gücü azalmadığı gibi tarafların ekonomik sosyal durumlarında yasanın aradığı anlamda bir değişikliğin bulunmadığı, nafakanın artırılmasına karar verilmesinin taraflar arasında oluşan dengeyi bozacağı, hakkaniyete aykırı olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece TMK 176/4.maddesinde yeralan şartlar bulunmadığı halde talebin kabulüne karar verilmesi TMK 4.maddesinde yeralan hakkaniyet ilkesine de aykırı bulunduğundan reddi gereken davanın kabulüne dair verilen kararın bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.