Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4013 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11535 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/02/2014NUMARASI : 2013/316-2014/32Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; davalı tarafından, müvekkili aleyhine, İzmir 6. İcra Müdürlüğü' nün 2011/4591 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını; ancak, alacak daha önce tahsil edildiği için müvekkilinin borcu bulunmadığını, ödemeye ilişkin belgelerin bulunduğunu; müvekkilinin, aboneliğin olduğu taşınması dava dışı 3.kişiye kiraladığını ve taşınmazda zilyet olmadığını aboneliğe ilişkin taşınmazın kira kontratı ve hisse devrinden sonra herhangi bir şekilde adresle ve sayaçla ilgisi kalmadığını belirterek; müvekkilinin, davalıya borcu olmadığının tespitine, takibe konu alacağın %20'si üzerinden kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek, Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır. Kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararının “ Süre ” başlıklı bölümünde;“Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak kaçak tahakkukunda, aşağıda belirlenen süreler esas alınır.1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;a) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak alınır.Bu sürenin dışında, müşterinin, kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde; kaçak tüketime ek olarak, yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. Bu süre 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz.” hükmü yer almaktadır.Somut olayda; davalı çalışanları tarafından, davaya konu abonelikte yapılan denetimde; "kullanıcının sayacının sökük olduğu halde sayaç olmadan sigorta girişinden direk hat çekmek suretiyle" kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilerek, 18.02.2011 tarih ve 019337 seri no'lu kaçak elektrik tespit tutanağı tanzim edilmiştir. Bu tutanağa istinaden kaçak elektrik tahakkuku yapılmıştır.Mahkemece; bilirkişi incelemesi yaptırılmış, elektrik mühendisi tarafından düzenlenen raporda, davacı tarafın kaçak elektrik tüketiminde bulunduğu ve bu tüketimden sorumlu olduğu açıklanmış; ancak, davalı tarafın talep edebileceği kaçak elektrik tüketim bedeli denetime elverişli bir şekilde hesaplanmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dosyanın yeniden bilirkişiye verilmesi, bilirkişiden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü ve 622 sayılı kararı ile Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre hesaplanması için ek rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.