Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4013 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2481 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı dilekçesinde; davalı eşin, aynı evde kalmalarına rağmen kendisi ile müşterek çocuklar.... ihtiyaçları ile ilgilenmediğini ileri sürerek; kendisi lehine aylık 400 TL, müşterek çocukların her biri için ise aylık 200’er TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, davacı eşinin iddialarının doğru olmadığını, ayrıca müşterek çocuk ...’nın ergin olduğunu savunarak; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı lehine aylık 150 TL yardım nafakasına, müşterek çocukların her biri için aylık 75’ er TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, adına nafakanın arttırılması istenilen müşterek çocuk ... 15.04.1993 doğumlu olup dava tarihinde ergindir. Ergin olan çocuk adına velayeten annesi nafaka isteyemez. Şartları var ise ergin çocuk yardım nafakası talebinde bulunabilir. Mahkemece, dava tarihinde ergin olan ... adına annesi tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu çocuk için de nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiştir.Ayrıca, davada; eşler birlikte yaşarken, eşlerden birinin istemi üzerine hâkim tarafından ailenin geçimi için diğerinin yapacağı parasal katkının belirlenmesi istenilmiş olup, mahiyeti itibariyle istenilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir(TMK. md.196). Buna göre, mahkemece; hüküm altına alınan nafakaların, “yardım” ve “iştirak” nafakaları olarak nitelendirilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.