MAHKEMESİ : BİSMİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/03/2014NUMARASI : 2011/531-2014/429Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin, 27266 numaralı tarımsal sulama elektrik abonesi olduğunu; davalı kurum tarafından, müvekkili aleyhine 01.05.2010 tarih ve 5044 numaralı kaçak tutanağı düzenlendiğini, bu tutanağa istinaden 17.990,40 TL kaçak elektrik tüketim tahakkuku, 3.112,40 TL ek tahakkuku yapıldığını; oysa, kaçak kullanımın olduğu iddia edilen tarihin pamuk sulama zamanı olmadığını, pamuk sulama sezonunun 15 Haziran ile 01 Eylül tarihleri arası olduğunu belirterek; müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile, toplam 21.102,08 TL. faturanın ferileri ile birlikte iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne, davalı şirketçe dava konusu olay nedeni ile düzenlenen 17.990,40 TL kaçak tahakkuku ve 3.112,40 TL kaçak ek tahakkuku nedeni ile; davacının, davalı tarafa toplam olarak 21.112,08 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle, tahakkuk ettirilen faturadan dolayı; davacının, borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesine göre, ''Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi'' kaçak elektrik tüketimini olarak kabul edilmiş; 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.Somut olayda; Sanayi İl Müdürlüğü tarafından tanzim olunan 15.06.2010 tarihli raporda "bakanlık mühürlerinin bozuk, içten C fazına ait klemensteki gerilim bobin ucunu devre dışı bırakarak müdahale edildiği, sayacın tüketilen enerjiyi 3/1 eksik kayıt ettiği" tespit edilmiş, bu rapora istinaden, davalı idare tarafından, 31.05.2010 tarihli kaçak tutanağı tanzim edilerek kaçak elektrik ve ek tüketim bedeli tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, talimatla üç kişilik bilirkişiden alınan raporda; Dedaş tarafından hazırlanan tutanaktaki gerekçenin yönetmelik gereği kaçak elektrik kapsamına girdiğini; dava dosyasındaki verilerin, abonenin yapmış olduğu tüketim değerlerinin ve sulama ihtiyacına göre yapılması gereken tüketime yönelik değerler gözönüne alındığında; kaçak tutanağının doğru düzenlendiği, kaçak tahakkuk bedelinin 17.990,40.-TL ve kaçak elektrik ek tahakkuk bedelinin ise 3.112,40.-TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, davacının "içten C fazına ait klemensteki gerilim bobin ucunu devre dışı bırakarak sayacın eksik tüketim kaydetmesini sağlama" eyleminin, yukarıda anılan EPMHY'nin 13. maddesinde tanımlanan, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu kuşkusuzdur. O halde, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ile bilirkişi heyetinin tespitlerinin hep birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; sadece, "pamuk bitkisinin sulama dönemlerinin" dikkate alınarak eksik inceleme ile kaçak elektrik tüketiminin olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.