MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/12/2013NUMARASI : 2010/279-2013/528Taraflar arasındaki kısmi itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; davalı adresinde yapılan denetimde "kuruma kaydı olmayan ve sözleşmesiz sayaçtan elektrik geçirilmek sureti ile kaçak elektrik kullandığının" tespit edilmesi üzerine, 15/09/2009 tarihli kaçak tutanağı tutulduğunu; bu tutanağa istinaden, 71.540,71-TL elektrik bedeli, 1.716,98-TL gecikme cezası ile 309,06-TL KDV alacağı için tahakkuk yapıldığını, davalının borcu ödememesi üzerine alacağın tahsilini teminen Bakırköy 7. İcra Müdürlüğü'nün 2009/24807 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yapıldığını; davalı-borçlunun asıl borcun 16.558,36-TL.lik ve KDV bedelinin 5.460,00-TL.lik kısmını kabul ederek, borca kısmi itiraz ettiği ve takibin durduğunu belirterek; davalı tarafın vaki borca kısmi itirazın iptaline, takibin devamına, %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı duruşmadaki beyanında; son okunan değer ile bir önceki değer arasındaki fark üzerinden hesaplama yapılmayıp, faturanın son okunan değerin tamamı esas alınarak düzenlendiğini; ayrıca, t1, t2, t3 dilimlerine göre fiyat belirlenirken en yüksek birim fiyata tekabül eden t1 değerlerine göre talepte bulunulduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; "Bakırköy 7.İcra Müdürlüğü'nün 2009/24807 esas sayılı icra takip dosyasında talep edilen asıl alacak meblağının 1.716,98-TL olduğu, davalı/borçlu tarafından kabul edilen asıl alacak meblağın 17.390,86-TL olduğu; bu itibarla, asıl alacak yönünden talep edilen miktarın tamamının itirazsız olarak kabul edildiği; icra takip talebinde, talep edilen KDV alacak miktarı 71.540,71-TL olmakla, davalı/borçlu tarafından kabul edilen KDV alacak bedelinin 5.460,00 TL olduğu, davacı tarafça talep edilebilecek KDV alacağı meblağının 10.912,99 TL olup, itiraz edilmeyen 5.460,00-TL düşüldüğünde 5.452,99-TL KDV bedeline yönelik olarak itirazın iptali davası açılmasının haklı olduğu; bakiye kısım yönünden ise, reddi gerektiği; faiz ve fer'ilere yönelik taleplerin tamamının itiraza uğradığı gözönünde bulundurularak kısmi itiraz itibariyle itiraz edilen kısım yönünden 5.452,99-TL KDV alacağı, 233,65-TL işlemiş faiz alacağı ile birlikte 1.716,98-TL asıl alacağa KDV alacağına takip tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile birlikte tahsilini teminen kısmi itirazın iptali isteminin kabulü ile takibin devamına, faizin KDV'sine yönelik alacak ile fazlaya ilişkin KDV bedeli yönünden talebin reddine karar verilmiştir." gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Somut olayda; elektrik idaresi tarafından, 15/09/2009 tarihli kaçak tutanağı tutulmuş ve bu tutanağa istinaden 71.540,71-TL elektrik bedeli, 1.716,98-TL gecikme cezası ile 309,06-TL KDV alacağı için tahakkuk yapılmıştır. Davalının, borcu ödememesi üzerine, elektrik idaresi bu bedeli tahsil edebilmek için Bakırköy 7. İcra Müdürlüğü'nün 2009/24807 Esas sayılı dosyasında 1.716,98-TL asıl alacak, 309,06-TL gecikme cezası, 71.540,71-TL K.D.V alacağı olmak üzere toplam 73.566,75-TL alacak için borçlu aleyhine icra takibi başlatmış, davalı-borçlu tarafından asıl borcun 16.558,36-TL.lik ve KDV bedelinin 5.460,00-TL.lik kısmı kabul edilerek borca kısmi itiraz edilmiş; bunun üzerine de, davacı idare tarafından; iş bu, takibe vaki itirazın iptali davası açılmıştır. Mahkemece; her ne kadar icra takibine konu asıl alacak ve KDV miktarı esas alınarak hüküm tesis edilmiş ise de; icra dosyasının tetkikinden asıl alacak kalemi ile KDV kaleminin icra müdürlüğü tarafından maddi hata oluşturacak şekilde sehven hatalı yazıldığı; dava dilekçesinde talep edilen kalemlerin ve itiraza konu meblağların tek tek belirtildiği; davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan 25.10.2010 tarihli beyan dilekçesi ile de takip föyünde asıl alacak ve KDV kalemlerinin sehven hatalı yazıldığının belirtilerek bu durumun maddi hata olarak değerlendirilerek karar verilmesi yönünde talepte bulunulduğu; yine, davalı tarafından da bu hatanın farkedilerek takip konusu olan 16.558,36-TL'lik enerji bedelinin, 832,50-TL belediye tüketim vergisinin ve 5.460,00-TL KDV bedelinin kabul edilerek takibe kısmi itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece; itirazın iptali davasında, icra takibine konu alacak kalemlerinin maddi hataya bağlı olarak yanlış yazılmış olduğu şeklinde değerlendirilip, dava dilekçesindeki ve beyan dilekçesindeki talepler de dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuş; bu nedenle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma nedenine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.