Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3993 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7047 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, Bağyurdu köyü, Sarıceviz mevki, 1008 parselde bulunan evindeki buzdolabının 08/03/2011 tarihinde, elektriklerin sık sık gelip gitmesi ve voltaj iniş çıkışları neticesinde alev alması sonucu çıkan yangınla ev ve eşyalarının zarar gördüğünü belirterek, yangın nedeniyle meydana gelen maddi zarardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL tazminatın yangın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacıya ait hat başındaki sayaç panosundaki kaçak akım rölelerinin çin malı olup görevlerini yapmadığını, davacı hattının tarımsal sulama grubundan beslendiğini, YG kısmının TEDAŞ' a, AG çıkış ve şebekesinin ise işletme bakım ve sorumluluğunun grupta bulunan abonelere ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; bilirkişi raporuyla davacının beslendiği AG hattının işletme ve bakımının davalı sorumluluğunda olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Dava, yangın nedeniyle uğranılan maddi zararın tazminine ilişkindir.6100 sayılı HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Somut olayda; 08.03.2011 tarihinde davacının maliki olduğu evde yangın çıktığı, Kemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi 2011/11 D. İş sayılı dosyasında, 10.03.2011 tarihinde mahallinde keşif yapıldığı, yangın nedeniyle oluşan zararın toplam 40.815 TL olduğu, buzdolabının tamamen yanmış olması nedeniyle yangının buzdolabının imalatından veya kullanımından kaynaklı olup olmadığının tespit edilemediği, ancak evin yaklaşık 250 metre mesafede bulunan ve Gediz AŞ.' ye ait AG şebeke direğinden yeraltı kablosu ile beslenen sayaç panosundan, enerji alan son abone olması nedeniyle buzdolabının motorunun düşük gerilim nedeniyle aşırı akım çekerek ısınmış olmasından yanmış olabileceğinin tespit edildiği; mahkemece hükme esas alınan 21.04.2014 tarihli bilirkişi raporunda ise, AG hattının işletme va bakımının bu hattan beslenen abonelere ait olduğu, yangının, AG hattındaki iletkenlerin sehiminin bozuk olması ve fırtınanın etkisiyle birbirine çarpması ile eve çok düşük veya yüksek gerilim geldiği, trafoyu besleyen OG hattında arıza ihbarı bulunmadığı gerekçeleriyle davalı dağıtım şirketinin yangının meydana gelmesinde sorumlu olmadığını bildirdiği anlaşılmaktadır. 17.03.2011 tarihli tespit raporunda trafodan sonraki AG hattının yeraltından geçtiği, yargılama sırasında alınan raporda ise AG hattının açıktan geçtiği ve sehim yaptığı tespit edilmiş olmakla; bu haliyle davacı tarafa ait olduğu iddia edilen hattın olay tarihindeki mevcut durumu hakkında bilirkişi raporları arasında çelişki ortaya çıkmıştır. Ayrıca yerel mahkemece, dava konusu zararın davacıya ait AG hattından kaynaklandığı ve bu hattın işletme ve bakımından davalının sorumlu olmadığı kabul edilmişse de, hattın kuruluş onayının davalı şirket tarafından yapıldığı, hattaki gerekli eksiklik ve meydana gelebilecek arızalardan bu onay nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunduğu açıktır.O halde, mahkemece yapılacak iş; öncelikle, bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gidermek ve yangının çıkış nedenini belirlemek olup, yangının AG hattından çıktığının anlaşılması halinde davalının sorumluluğunun bulunduğu kabul edilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.