MAHKEMESİ MAHKEMESİTaraflar arasındaki asıl davada vasiyetnamenin tenfizi davası nedeniyle yargılamanın yenilenmesi ve birleşen davada vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, birleşen davanın ayrılmasına, yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü ile önceki kararın iptaline, vasiyetnamenin tenfizi yolunda açılmış esas davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar...in davalılar...aleyhine; muris .... Noterliğinin 23.06.2000 gün ve 16374 yevmiye nolu vasiyetnamesinin tenfizi ile gayrimenkullerin davacılar adına tescil işleminin yapılması talebiyle açtıkları davada; Mahkemece 2003/340 E.-2004/1092 K. sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, iş bu karar 02.11.2004 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Davalı ...vekili tarafından 26 Temmuz 2010 tarihli dilekçe ile; vasiyetnamenin tenfizi davasından 20.07.2010 tarihinde haberdar oldukları, o davada müvekkiline yapılan tebligatların tamamının sahte imzalı ve usulsüz olduğunu iddia ederek, yargılamanın iadesi talebinde bulunmuştur.Davacıla...vekili yargılamanın iadesi talebine karşı verdikleri cevapta; davalının iddialarının asılsız olduğu ve davalıya yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu savunarak, yargılamanın iadesi talebinin reddini istemiştir.Birleşen....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/269 E.-737 K. sayılı davasında davacı ... vekili; muris.... Noterliğinin 23.06.2000 gün ve 16374 yevmiye nolu vasiyetnamesinin iptalini talep ve dava etmiştir.Mahkemece;...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/269 E.-737 K. sayılı davasının davadan ayrılması ve ayrı esasa kaydına ve yargılamanın yeni esas üzerinden sürdürülmesine, Yargılanmanın yenilenmesi isteminin kabulü ile önceki kararın iptaline, Vasiyetnamenin tenfizi ve tescili yolunda açılmış esas davanın ise birleşen ve ayrılan davadaki vasiyetnamenin iptali talepli dava sonucuna göre tenfiz isteminde bulunulması gerektiği gerekçesi ile dava şartı niteliğindeki hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;Hukuk mahkemesinde, görülen bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması, başka bir mahkemenin görevi içindeki bir hususun çözümüne bağlı ise; o hususun görüldüğü davanın sonuçlanmasını, kendisi için bekletici sorun yapabilir.Görülmekte olan bir davanın sonuçlanmasını başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için iki şartın gerçekleşmesi gerekir.1- Bekletici sorun yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması,2-İki dava arasında bağlantı bulunması.Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır. Somut olayda; davacılar asıl dava ile, vasiyetnamenin tenfizini talep etmekte, birleşen ve ayrılan davada ise vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi talep edilmektedir.Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir. Bu sebeple, dava konusu olan vasiyetnamenin bir iptal davasına konu olup olmadığının araştırılması gerekir. Dava konusu olan vasiyetname, bir iptal davasına konu olmuş ise, bu dava bekletici mesele yapılmalıdır. Vasiyetnamenin iptali davası sonucunda verilen hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekir.O halde, somut olayda mahkemece; hükümle ayrılmasına karar verilen vasiyetnamenin iptali davasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve dava şartı niteliğindeki hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.