Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3929 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 4091 - Esas Yıl 2005
Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hak saklı tutularak toplamı-8.823.000.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili, idareye (Vakıflara) ait taşınmaz üzerine; davalı Bayındırlık Bakanlığı tarafından yaptırılan sosyal konutların yıllarca diğer davalılar tarafından işgal edildiğini, işgalin haksız olduğunu İddia ederek; her bir davalıdan 1.4.1997-31.3.2002 tarihleri arasında tahakkuk eden 882.300.000 TL ecrimisil bedelinin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; söz konusu sosyal konutların 1976 Van Muradiye deprem zedelerîne konut olarak tahsis edildiğini, işgalci olanın müvekkilleri değil, olsa olsa bu konutları tahsis eden Bayındırlık ve Iskan Bakanlığı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı Hazine vekili ise; gecekondu önleme bölgesi olarak ayrılan yerde Bakanlık tarafından sosyal konut inşaa edilmiş olduğunu bunun bir kamu ödevini yerine getirme amacı taşıdığını, bu nedenle bakanlığın kötü niyetinden söz edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, "Tüm dosya kapsamından; dava konusu taşınmazın Fatih Sultan Mehmet Vakfı adına kayıtlı olduğu, davalı Bakanlığın 1965 yılında Van-Muradiye depreminde deprem mağduru olan vatandaşların barınması için 8 bloktan oluşan 80 dairelik konutları inşa ettirdiği, diğer davalılarında bu nedenle taşınmazlarda oturdukları anlaşılmakla; davalıların kötü niyetli olmadığı ve davacının işgalden önce bu yerden faydalandığı ve bundan bir zararı olduğu da ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir, gerekçesiyle "davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Ecrimisil, hak sahibi zilyedin, kötü niyetli zilyetten (bir başka anlatımla; zilyet olmayan malikin, malik olmayan zilyedden) İsteyebileceği tazminattır.1) Bakanlığın, ecrimisil istenen dönemde; taşınmaz üzerinde bir tasarrufunun bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı hazine yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, esastan hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.2)Davalılar (depremzedeler), konutların kendilerine davalı bakanlıkça tahsis edildiğini, işgalci olmadıklarını savunmuşlar, mahkemece de bu gerekçeyle davanın reddi cihetine gidilmiştir. Oysa, tahsisin geçici olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Zira, davalılar vekili müvekkilerinin 1994 yılında idareye (Vakıflara) başvurarak konutları satın almak İstediklerini ancak taleplerinin red edildiğini beyan etmiştir. Bu durumda, davalıların; ecrimisil istenilen dönemde konutlarda haksız olarak oturduklarının kabulü gerekir.Mahkemece (taşınmazın arsa vasfı gözetilerek) hesaplanacak ecrimisil miktarının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi İsabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.4.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.