Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3918 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17437 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : EDREMİT 2. ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 10/06/2014NUMARASI : 2013/579-2014/309Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; tarafların boşandıklarını, boşanma davasında müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının 31.03.2010'da açılan dava ile 175 TL'ye yükseldiğini, nafakanın çocuğun ihtiyaçları için yetersiz kaldığını iddia ederek 750 TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı nafaka ödeyecek ekonomik gücü olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; Edremit 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/168 Esas-2011/167 Karar sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocuğu Sıla Gençer için hükmedilen 175.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 450.00 TL ye yüksetilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.TMK.nun 330. maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir.TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir.Somut olayda; davacının yeniden evlenmediği, asgari ücret ile bir diş polikliniğinde çalıştığı, müşterek çocuğun 2004 doğumlu olup, ilkokul 4.sınıfta okuduğu, davalının evli olduğu, özel sektörde işçi olarak çalıştığı, aylık ortalama 850 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, çocuğun ihtiyaçlarına ve günün ekonomik koşullarına göre, mahkemece takdir edilen 450 TL iştirak nafakası yüksektir.O halde, davacı annenin de katkısı dikkate alınarak, davalı babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, çocuğun ihtiyaçları da gözetilerek, TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.