MAHKEMESİ : BİGADİÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/06/2013NUMARASI : 2013/8-2013/149 Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasındaki boşanma davası devam ederken, müvekkili lehine aylık 100,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, Soma İcra Müdürlüğünün 2002/567 Esas sayılı dosyası ile nafakanın icraya konulduğunu ve infaz edildiğini, müvekkilinin açmış olduğu boşanma davası ile davalının açmış olduğu davanın birleştirilmesine karar verildiği ve müvekkili lehine hükmedilen tedbir nafakasının 150,00 TL'ye çıkarıldığını, müvekkilinin Bigadiç'te ikamet etmesi sebebiyle Bigadiç İcra Müdürlüğünün 2006/5 Esas sayılı dosyası ile ikinci bir takip başlattığını, iki icra dosyasında da davalının maaşından kesinti yapıldığını, bu sebeple davalıdan müvekkiline mükerrer ödeme yapıldığını, bunun üzerine davacının menfi tespit davası açtığını, davalıdan fazla tahsil edilen 3.094,50 TL nafaka nedeniyle bu miktar kadar davalıya borçlu bulunmadığına karar verildiğini, bu kararı davalının Bigadiç İcra Müdürlüğünün 2012/1581 Esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu iddia ederek söz konusu takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile Bigadiç İcra Müdürlüğünün 2012/1581 Esas sayılı dosyasındaki takibin iptaline, takibin durdurulmasına, davalının kötü niyetli olması nedeniyle %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, davacının Bigadiç İcra Müdürlüğünün 2012/1581 Esas sayılı dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun üçüncü kısmı (vesayet) hariç olmak üzere ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna göre, Aile Hukukundan doğan dava ve işler, Aile Mahkemesinde görülür. Davada; borcun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 169 ve devamı maddelerinden kaynaklandığı, dolayısıyla “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Borç, Aile Hukukundan (nafaka yükümlülüğünden) doğduğuna göre, açılan bu davanın 4787 sayılı yasanın 4.maddesi gereğince, aile mahkemesinde bakılması gerekmektedir. Mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Bu nedenle, o yerde ayrı bir aile mahkemesi varsa çekişmenin aile mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, anılan kanun hükmüne aykırı şekilde genel mahkeme tarafından hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.