MAHKEMESİ : İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 19/02/2013NUMARASI : 2011/266-2013/32 Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı şirketin tekstil yıkama işi ile uğraştığı ve... tesisat nolu elektrik sayacının abonesi olduğunu, davalı kurum çalışanlarının 25.03.2010 tarihinde davacı şirkete ait işyerinde bulunan Köhler marka ... nolu elektrik sayacını laboratuar kontrolü için söktükleri ve davalı şirkete 3 gün süre içinde yeni sayaç almak koşuluyla ölçüsüz enerji verdiklerini, davalı şirket tarafından yeniden sayaç takıldığını, 25.03.2010 tarihli tutanak neticesinde iki adet faturanın tahakkuk ettirildiği, faturalardan 67.317,90 TL tutarında olanının tutanak tarihinden geriye dönük 12 ay için elektrik tüketimi olarak, diğer faturanın ise tutanaktan geriye doğru 2 gün için 14.580,70 TL olarak tahakkuk ettirildiğini, davacı şirketin yeni sayaç takıldıktan sonraki dönemde tüketimlerinde belirli bir değişikliğin meydana gelmediği, 2 günlük sürede 14.580,70 TL'lik elektrik enerjisi tüketiminin fiziken mümkün olmadığını ileri sürerek davacı şirketin dava konusu faturalardan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; 25/03.2010 tarihli kontrolde sayacın laboratuarda incelenmek üzere söküldüğünü ve aboneye ölçüsüz enerji verildiği, sökülen eski sayacın incelenmek üzere Sayaç Ayar Tamir Bakım Başmühendisliği'ne gönderildiği, 29.05.2010 tarihinde yeni sayaç takıldığını, laboratuarsonucunda sayacın ölçüler mühürleri açılıp kapatıldığının, sayaç içinin komple değiştirildiğinin, sayaç iç bilgi çıktısıyla etiketteki üretim tarihi ve sayaç modelinin birbirini tutmadığının tespit edildiğini, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13-a maddesi gereği davacı şirket adına işlem yapıldığı, 14.580,70 TL tutarında kaçak tahakkuku ve 67.317,90 TL tutarında eksik tüketim bedeli olmak üzere 2 adet fatura çıkarıldığını, yapılan tespitin ve gerçekleştirilen tahakkukun EPDK mevzuatına uygun olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, tutanak tarihi olan 29.03.2010 ile tutanaktan önceki son okuma tarihi olan 11.03.2010 tarihleri arasındaki 18 günlük süre için kaçak elektrik kullanımının hesaplanması uygun görüldüğü, dosya içeriğinde bulunan dava konusu tesisata ait endeks dökümünün incelenmesi sonucunda söz konusu tesisata müdahalenin ne zaman yapıldığına dair net bir bulgu elde edilemediği, bu durumda eksik tüketim bedelinin hesaplanmasının uygun olmadığı kanaatine varıldığı, dosya içeriğinde bulunan endeks dökümünden ihtilafsız dönem tespitinin gerçekleştirilemediği, bu durumda hesaplamalarda davalı kurum yetkilileri tarafından da doğruluğu onaylanmış olan 29.05.2010 tarihinde takılan yeni sayaç tarafından ölçülen değerlerin kullanılmasının uygun olacağı görüşünün oluştuğu, bu doğrultuda ortalama günlük tüketim değerine göre toplam kaçak kullanım bedelinin 14,048,04 TL olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 67.317,90 TL'lik ve 14.580,70 TL'lik iki ayrı fatura bedeli olan toplam 81.898,60 TL'lik borç nedeniyle 14.048,04 TL borçlu, 67.850,56 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan 03.05.2012 tarihli bilirkişi raporunda, davacı şirket tarafından dava konusu tesisatta bulunan sayaca müdahalede bulunulduğu, davacının kaçak elektrik kullandığının anlaşıldığı, tutanak tarihi olan 29.03.2010 ile tutanaktan önceki son okuma tarihi olan 11.03.2010 tarihleri arasında 18 günlük süre için kaçak elektrik kullanımının uygun olduğu, dosya içeriğinde bulunan dava konusu tesisata ait endeks dökümünün incelenmesi sonucunda söz konusu tesisata müdahalenin ne zaman yapıldığına dair net bir bulgu elde edilemediği, bu durumda eksik tüketim bedelinin hesaplanmamasının uygun olduğu, kaçak elektrik faturası bedelinin 14.048.04 TL olduğu belirtilmiştir. Davalı vekili bilirkişi raporuna itirazında, söz konusu tesisatın tüketimlerinde 15.10.2007 tarihinden sonra belirgin bir düşüş olduğunu, eksik tüketim bedelinin EPDK mevzuatı doğrultusunda sayacın son okuma tarihi olan 11.03.2010 tarihinden 1 yıl geriye dönük olarak yapıldığını belirtmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bahsi geçen dava konusu tesisata ait endeks dökümü incelendiğinde 07.05.2008-13.07.2011 tarihleri arasındaki endeks dökümüne iişkin olduğu görülmektedir. Bu haliyle bilirkişi raporu eksik incelemeye dayanmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece öncelikte dava konusu tesisata ait abonelik tarihinden itibaren endeks dökümlerinin getirtilerek dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği elektrik bedelinin tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan usul ve esaslarda açıklanan yönteme göre hesaplanması için rapor alınması, davacının sorumlu tutulabileceği bedelinin duraksamasız belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.