MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların .....n 2011/769 esas, 2013/205 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma davasında müvekkili davacının, davalı tarafça kendisine iade edilmeyen 1 adet set, 7 adet bilezik, 15 adet hediyelik altın niteliğindeki ziynet eşyaları için fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 1000 TL'lik alacak talebinde bulunduğunu ve mahkemece bu talebin kabulüne ve müvekkilinin fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verildiğini, iş bu davada ise, boşanma davasında hüküm altına alınan 1000 TL haricindeki kısım için talepte bulunduklarını belirterek, dava dilekçesinin sonuç kısmında, 1 adet set, 7 adet bilezik, 15 adet hediyelik altın şeklindeki ziynet eşyalarının aynen, bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL ziynet eşyası bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 24/12/2014 havale tarihli ıslah dilekçesinde; dava konusu ziynet eşyalarına ilişkin taleplerini 18.227,00 TL olarak arttırdıklarını belirterek, eksik harcı tamamlamıştır.Davacı vekili 11/02/2015 tarihli duruşmadaki beyanında; ziynet eşyalarının aynen iadesi talebi yerine bedellerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ettiklerini belirtmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında görülen boşanma davasının henüz temyiz aşamasında olduğunu ve bu sebeple derdestlik itirazında bulunduklarını, davacının evden kendi isteği ile ayrıldığı sırada tüm ziynet eşyalarını götürdüğünü, düğünde takılan ziynet eşyaları tarafların yaşadığı ekonomik sıkıntılar sebebi ile zaman zaman bozdurulmuş olsa da müvekkilinin durumunun düzelmesi ile birlikte bozdurulan ziynetlerin yerine yenilerinin alındığını belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, kesinleşen mahkeme kararına göre (boşanma davası) davaya konu ziynetlerin koca tarafından alınıp kadına iade edilmediğinin sabit görüldüğü, buna göre kısmi dava niteliğinde olan iş bu davada yeniden delil toplanmasına gerek görülmeyerek, kesinleşmiş boşanma dosyasındaki kuyumcu bilirkişinin raporuna göre, boşanma davasında hüküm altına alınan 1.000,00 TL bedelin mahsup edilmek sureti ile davacının kalan ziynet eşyası talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile, cins ve nitelikleri itibari ile tek tek sayılan ziynet eşyalarının toplam bedeli olan 19.277,00 TL'den 1.000,00 TL mahsup edilmek kaydıyla geri kalan 18.277,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dava, ziynet eşyası alacağı istemine ilişkin ek dava niteliğindedir.Somut olayda, taraflar arasında görülen ve 17/09/2014 tarihi itibari ile kesinleşen boşanma davasında, davacı kadının düğünde takılan 2 adet küpe, 7 adet bilezik ve 15 hediyelik altın bedeline ilişkin olarak (1000 TL üzerinden) talepte bulunduğu, davacı kadının yalnızca altınların bedeli yönünden fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu, altınların çeşidi yönünden böyle bir talebinin olmadığı, eş söyleyiş ile davacının ziynetlerin çeşidine ilişkin istemini, sayılan altınlar (2 adet küpe, 7 adet bilezik ve 15 hediyelik altın) ile sınırlandırdığı, talebini bu altınlara hasrettiği anlaşılmaktadır.Boşanma davasında yapılan yargılama sonucunda ise, mahkemece, davacı tarafa düğünde takılan ve davalı koca tarafından bozdurulduğu anlaşılan 2 adet küpe, 7 adet bilezik ve 15 hediyelik altının bedelinin 14.860 TL olduğu belirtilerek, davacının talebine göre 1000 TL ziynet eşyası bedelinin davalı kocadan tahsiline karar verilmiştir. Eldeki dava ise, kesinleşmiş boşanma davası ile belirlenen ziynet eşyası alacağının, burada hüküm altına alınan 1000 TL'lik haricinde kalan kısım için açılmış olan ek dava niteliğindedir.Buna göre mahkemece, ek dava niteliğindeki iş bu davada, kesinleşen boşanma davasında belirlenen bedel yönünden karar verilmesi gerekirken, davacının kısmi dava olarak açtığı ilk davada (boşanma davası) ziynet istemini 2 adet küpe, 7 adet bilezik ve 15 hediyelik altın olarak belirlediği(sınırlandırdığı) göz önüne alınmaksızın, davacının boşanma davasında talep etmediği halde, iş bu dava dilekçesi ile talebine eklediği 1 adet set bedeli(2.175 TL) ile yine davacı tarafça hiçbir şekilde talep edilmemiş olan 1 adet yüzük(338 TL) ve künye-kolye-yüzükten oluşan 1 adet set bedeli(2.550 TL) yönünden de davanın kabulüne karar verilerek davacının talebinin aşılmış olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.