Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3905 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2280 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava dilekçesinde, daha önce hükmedilen 250 TL iştirak nafakasının küçüğün ihtiyaçlarına yetmediği ileri sürülerek 400 TL'ye artırılmasına karar verilmesi istenilmiştir.Mahkemece, Kayseri 3. Aile Mahkemesi'nin 2010/822 Esas-2011/17 Karar sayılı ilamı ile 10.01.2011 tarihli ve 17.02.2011 kesinleşme tarihli ilamı ile müşterek çocuk için belirlenen 200 TL iştirak nafakasının 250 TL'ye çıkarıldığı, aradan kısa bir süre geçtiği, ekonomik şartlarda bir değişme olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanununun 330.maddesinde “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.” 331.maddesinde de “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” hükmü düzenlenmiştir.Bu yasal düzenlemeler uyarınca nafaka miktarı tayin edilirken çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile küçüğün genel ihtiyaçları ve ana – babanın mali durumunun dikkate alınması gerekmektedir. Somut olayda, önceki nafakanın 26.08.2010 tarihinden itibaren geçerli olarak hükmedildiği ve aradan bir yıl geçtikten sonra nafaka artırım davası açıldığı anlaşılmakla, müşterek çocuğun ihtiyaçlarının artması, ülke ekonomisindeki gelişmeler, paranın satın alma gücünün azalması hususları gözönünde bulundurularak, TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilip az da olsa nafaka miktarı artırılarak hüküm kurulması gerekirken, nafaka artırım talebinin tümüyle reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.