Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3887 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3999 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davalı hakkında abone olmadan kaçak elektrik kullanımı nedeniyle kaçak tespit tutanağı tutulduğunu ve bu tutanağa istinaden tahakkuk yapıldığını, ancak abone olmadan elektrik kullanımı da usulsüz kullanım olup, ilgili mevzuata göre tahakkukun yapıldığını belirterek, itirazın iptali takibin devamı ve davacı lehine inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; ticarethane tarifesinden borç tahakkuku yapılmasının hatalı olduğunu, nitekim ilgili taşınmazın mesken olarak kullanıldığını, yine yapılan tahakkukun da da hatalı olduğunu, kaçak kullanımın söz konusu olmadığını, davacı tarafça fazladan talep edilen asıl alacak, gecikme zammı için .., işlemiş faiz, vekalet ücreti vb. masraflara ilişkin itirazlarının usul ve yasaya uygun olduğunu, borçlarını 28.185,37 TL olarak ödediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; ... 7.İcra Müdürlüğü'nün 2012/7200 Esas sayılı dosyasındaki icra takibine vaki itirazın kısmen iptali ile icraya konu asıl alacak ve fer'ilerinden oluşan toplam 33.914,78 TL'nin davalı tarafından itiraz edilen kısmının 4.174,28 TL'lik kısmı üzerinden icra takibinin devamına, fazlaya dair talebin reddine; dava konusu alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; kaçak elektrik tüketimi nedeniyle tahakkuk ettirilen bedele yönelik olarak yapılan icra takibine ilişkin itirazın iptali istemlidir.HUMK 275. maddesi (yeni HMK 266.) hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibariyle konunun uzmanı olması gerektiği kuşkusuzdur.Somut olayda; davalı hakkında düzenlenen 30.04.2012 tarihli kaçak tespit tutanağında davalının kullandığı sayacın abonesiz olduğunun belirtildiği, davalının kaçak tespit tutanağı sonrasında 16.10.2012 tarihinde abone olduğu, mahkemece dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 05.04.2014 havale tarihli ek raporda yapılan hesaplama neticesinde takip tarihi itibariyle 32.359,65 TL toplam alacak üzerinden asıl alacak miktarı olan 30.933,33 TL'na takibin, takip tarihinden itibaren %9'dan fazla olmamak üzere değişken oranlarda yasal faizle birlikte devamının gerektiği yönünde rapor tanzim edildiği, mahkemece de bu bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle hüküm tesisi yoluna gidildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle rapor düzenleyen hesap bilirkişisinin elektrik tüketim bedeli hesabı konusunda uzman olmadığı, bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca mahkemece, dava dosyasının elektrik tüketim hesabı konusunda uzman olan elektrik mühendisi bir bilirkişiye verilerek kaçak tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan ... ve 622 sayılı kurul kararı hükümleri gözetilmek suretiyle rapor düzenlettirilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.