Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3875 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17468 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/05/2014NUMARASI : 2011/262-2014/258Taraflar arasında görülen tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiş, hükmün duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile davalılardan .. AŞ vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen 10.03.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. F.. T.. ile davalılardan .. AŞ vekili Av. T.. K.. geldi. Diğer davalı vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin eğlence sektöründe çalıştığını, fiziki görünümüne ilişkin bir kısım hoşnutsuzluk ve kaygılarından dolayı kalçalarına davalı hastanede diğer davalı doktor H.. Ö..' tarafından silikon protez takıldığını, işlemden sonra enfeksiyon nedeniyle rahatsızlanan müvekkilinin davalı hastanede yatarak tedavi gördüğünü, bu sırada protezlerin çıkarılmak zorunda kalındığını, yapılan işlem nedeniyle müvekkilinin vücudunda sabit iz kaldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, işlem ve tedavi nedeniyle ödenilen 15.000 TL, uğranılan kazanç kaybı için 8.000 TL, sabit izin giderilmesi amacıyla yapılması gereken işlem için 7.000 TL olmak üzere toplam 30.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı H.. Ö.. vekili cevap dilekçesinde; işlemden önce davacının olası komplikasyonlar hakkında bilgilendirildiğini, işlem sonrasında oluşan komplikasyonda müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; diğer davalı doktorun, müvekkili hastanede çalışmadığını, ayrıca davacı tarafça gerçekleştirilen işlemle ilgili ücretin diğer davalı doktora ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davacının, davalı hastanede uygulanan operasyon sonrasında enfeksiyon kaptığı, söz konusu enfeksiyon nedeniyle ikinci bir operasyonla silikonların çıkarıldığı, davacının yapılan operasyon nedeniyle oluşacak komplikasyon ve muhtemel sonuçları hakkında gerekli şekilde bilgilendirilmediği, davalıların üstlendikleri eseri ayıpsız olarak teslim etme yükümlülüklerinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının işlem ve sonrasındaki tedavi nedeniyle ödemiş olduğu 15.000 TL ile 10 gün hastanede tedavi gördüğü süre zarfında uğradığı kazanç kaybı olan 3.000 TL olmak üzere toplam 18.000 TL maddi ve 5.000 -TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların tüm, davacının ise sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK. nun 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Davaya konu olayda; olayın gelişim biçimi, davacının yatarak tedavi gördüğü süre, gelişen enfeksiyon nedeniyle ikinci bir işleme maruz kalmış olması, davalıların kusur durumu ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı azdır. Davacı yararına daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 10.03.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi. K A R Ş I O Y Y A Z I S IDosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının vücut bütünlüğünün ihlali ile hastanede görmüş olduğu tedavi sonucunda yaşamış olduğu elem ve ızdırap nedeniyle lehine hükmedilen manevi tazminatın somut olayın özelliklerine uygun olmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerektiği kanaatinde olduğuma ilişkin Karşı Oyum'dur. 10.03.2015 Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Borçlunun adi ortaklık payının haczi mümkün olmayıp ancak semerelere ve tasfiye payına haciz konulabilir MAHKEMESİ : İstanbul 9.İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2013/274 E-2013/479 K.Taraflar arasındaki “icra memuru işleminin kanun yolu ile iptali isteminden" dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi'nce şikayetin reddine dair verilen 17.07.2012 gün ve 2012/686 Tapuya güven ilkesi - Kötüniyet iddiasının itiraz niteliğinde olduğu MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT (TERDİTLİ)Taraflar arasında birleştirilek görülen tapu iptali ve tescil, tazminat (terditli) davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... v Kamu görevlisi hakkında hakaret içeren tweeti retweet etmek suç olur mu? MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSuç : HakaretHÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu d Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?