MAHKEMESİ : BANDIRMA SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/10/2012NUMARASI : 2011/907-2012/1192Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; davacının davalıdan harici sözleşme ile 4.500 TL bedelle .... plaka sayılı aracı satın aldığını, aracın devrinin müvekkiline yapılmadığını, aracın ruhsat malikinin üçüncü şahsa olan borcundan dolayı müvekkilinden cebir icra yolu ile geri alındığını, davalıya ödenen satış bedelinin müvekkiline iade edilmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını ancak davalının takibe haksız ve kötüniyetle itiraz ettiğini belirterek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin 4.500 TL asıl alacak 5.084,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.584,39 TL üzerinden devamına, asıl alacağın %40'ı oranından icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; dava konusu uyuşmazlıkta; sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade borcunun para ile ifa edileceği durumlarda faizin hangi tarihte işlemeye başlayacağı sorunu önem arzetmektedir.Zenginleşen ister iyiniyetli, ister kötüniyetli olsun, kendisinden iade talep edilmeden önce temerrüde düşmüş sayılması olanaklı değildir. Sebepsiz zenginleşmede gecikme faizi yürümesi için borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Diğer bir deyişle; iade borcu para borcu şeklindeyse iade talebinde bulunulmasından itibaren temerrüt faizi işleyecektir. BK'nun 101.maddesi (TBK md.117) gereğince "muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur" denilmektedir.Somut olayda; davalının, aleyhine yapılan icra takibi öncesinde davacı tarafından bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmediği anlaşılmakta olup, bu nedenle mahkemece, dava konusu harici araç satış sözleşmesi nedeni ile davacı tarafından ödenen satış bedelini takip tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden, yazılı şekilde takip öncesi işlemiş faize de hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.