Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3863 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 797 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 3.575,95 TL alacak ve fer'ileri hakkında takibe itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı şirket vekili dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davacının, davalıya ait araca bakım ve onarım hizmeti verdiğini ve bununla ilgili düzenlenen 24.09.2008 tarihli 3.575,95 TL bedelli faturanın davalıya gönderildiği halde ödenmediğini belirterek, fatura bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali, inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı şirket vekili cevabında; aracı davalıdan satın aldıklarını, yapılan pazarlıkta, iş emrinde belirtilen işlemlerinin garanti kapsamına gireceği kabul edildiği halde faturaya yansıtıldığını, itirazları üzerine hata yaptıklarını ve düzelteceklerini söyledikleri halde takip başlatıldığını, ayrıca faturada ibraz edilen işlemlerin araca uygulanmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacı şirkete ait ticari defterler üzerinde yapılan incelemede faturanın defterde kayıtlı olduğu, envanter defterinin kapanış tasdiki bulunmadığı bu sebeple ticari defterlerin kesin delil vasfına haiz olamayacağı, davacı tarafın delillerini hasrettiği dilekçesinde başkaca kesin delil bildirmediği gibi yemin deliline de dayanmadığından sübut bulunmayan davanın reddine karar verilmiştir.Dava, eser sözleşmesine dayalı aracın bakım ve onarım bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.BK.nun 353 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğinin ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelenin ödendiğinin ispat külfeti ise iş sahibine düşer. Davacı taraf davalıya sunmuş olduğu hizmetlerin bedeli karşılığında alacaklı olduğunu iddia etmektedir. Davalı taraf ise; akti ilişkiyi inkar etmemekte, davacı tarafla aralarındaki akti ilişki nedeniyle iş emrinde belirtilen işlemlerin garanti kapsamına gireceğinin kabul edildiğini iddia etmektedir.Somut olayda ispat külfetinin akti ilişkiyi inkar etmeyen davalı tarafta olduğu ve savunmasında açıkladığı gibi iş emrinde belirtilen işlemlerin garanti kapsamında olduğunu ispat etmesi gerektiği dikkate alınmadan yanılgılı değerlendirme ile ispat yükünün davacıya yüklenmesi ve yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.