MAHKEMESİ : REYHANLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/04/2013NUMARASI : 2012/567-2013/261 Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı C.. E.. tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili davasında; davalı C.. E..'in şirket müdürlüğünün sona erdiğine dair ilanın 22.03.2010 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını ancak, davalının elindeki eski yetki belgesiyle davacı şirkete ait 34 .. 1627 plakalı çekici ile 34 .. 7397 plakalı yarı römorku davalı Y.. Ltd. Şti'ne sattığını, diğer davalılar R.. N.. ile Y..Ltd.Şti.'nin ise Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmış bu hususu araştırma ve sorgulama ihtiyacı göstermeden araçların devri işlemini gerçekleştirdiklerini belirterek, araçların satışının iptalini, aksi takdirde davacı şirketin maddi zararının tazminine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı C.. E.. tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece olu??turulan kısa kararda; “C.. E.. aleyhine açılan davanın kabulü ile davacı şirketin toplam 30.800,00 TL'den ibaret zararının taleple bağlı kalınarak bu aşamada 5.000,00 TL'sinin davalı Cemil'den alınarak davacı şirkete verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının bu aşamada saklı tutulmasına" gerekçeli kararda, “C.. E.. aleyhine açılan davanın kabulü ile davacı şirketin toplam 30.800,00 TL'den ibaret zararının taleple bağlı kalınarak bu aşamada 20.000,00 TL'sinin davalı Cemil'den alınarak davacı şirkete verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının bu aşamada saklı tutulmasına" şeklinde karar verildiği, kısa ve gerekçeli kararın birbirinden farklı olduğu anlaşılmaktadır. Kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki bulunmaktadır. 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır. Anılan içtihadı birleştirme kararı gereğince, kısa kararla bağlı olmaksızın ve dosya münderecatına göre mahkemece bu hususlar gözönünde tutularak vicdani kanaate göre karar verilmelidir. Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.